Konu: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 1:40 pm
TANITIM Kendi Ayakları Üstünde.
Her gün olduğu gibi, yine tam saatinde eve varmıştı genç kız. Normal insanlara göre fazla zengin işi bir villada yaşıyordu teyzesiyle beraber. Ebeveynlerini henüz 10 yaşındayken, korkunç bir trafik kazasında kaybetmişti. Aslında bu konu ilk günlerdeki kadar canını sıkmıyordu bu sıralar, belki de fazla meşgul olduğu için kendisine öyle geliyordu. Düşüncelerinden kendisini zorla sıyırarak yeni bir iş günü için üzerini değiştirdi. Teyzesi ünlü bir reklamcı olmasına rağmen çalışıyordu, belki de çalışmasının nedeni ona fazla yük olmak istememesiydi. Sonuçta 17 yaşındaki bir genç kızın masrafları gerçekten de fazla olabiliyordu, hele bu kız Gece Poelson ise.
KARAKTERLER
Night -Gece- Poelson Nüfuzlu bir iş adamının tek torunu, anne ve babasını 10 yaşında iken bir trafik kazasında kaybetmiş. Kışın Türkiye'de teyzesiyle beraber yaşıyor ve konservatuarda şan bölümünde eğitim görüyor. Yazın ise Los Angeles'ta büyük babası Alexander Poelson ile beraber yaşıyor. Fazla enerjik bir kız, eğlenceli ve çabuk arkadaş edinebiliyor. Asla başkalarına karşı kin tutmaz ama geçmişi çok zor unutur. Hayatında en değer verdiği insan, büyük babası ve bebekliğinden beri tanıdığı en iyi arkadaşı, Dan.
Elif Vardar Gece'nin teyzesi, hatta annesi gibi seviyor Gece onu. 25 yaşında, ünlü bir reklam ajanında üst düzey bir müdür. Yeğeniyle beraber İzmir'de yaşıyorlar ama yazın Londra'ya, Gece'nin büyük babasının yanına gidiyorlar. Yeğeni onun bir tanesi, ablasından kalan son hatıra.
Alexander Poelson Nüfuzlu bir iş adamı, çok ünlü bir yapımcı. Şimdiki çoğu ünlüyü bu duruma getiren adam o. Torununa dünyadaki her şeyden daha çok değer veriyor, hırslı bir yapıya sahip. Ama dünyada görüp görebileceğiniz en şeker ve iyi kalpli adam. Öteki iş adamları gibi burnu havada değil, tıpkı halktan birisi gibi.
Daniel Leasta Gece'nin en yakın arkadaşı, hatta kardeş sayılacak kadar yakınlar. Bebekliklerinden beri en iyi arkadaşlar. Eğlenceli bir kişiliğe sahip, biraz çapkın olsa da sadık birisi ve sevdiklerini ne pahasına olursa olsun korur.
One Direction Alex'in daha yeni yapımcılığını üstlendiği bir İngiliz-İrlandalı boyband. Londra'da Alex'in oturduğu evin yanına taşındılar. Alex ile çok iyi anlaşıyor her biriside. Fakat Gece'nin henüz bu sürpriz olaydan haberi yok. Fazla olmasa da bu grubu sever ve dinler.
KARAKTER RESİMLERİ
Barbara Palvin , Night Poelson Taylor Swift , Elif Vardar Justin Bieber , Daniel Leasta One Direction , One Direction
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 1:44 pm
Muhteşeem :L İlk bölümü bekliyorum heyecanlaa olleey :D :L :PC
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 1:47 pm
Ehe ehe teşekkür ederim, nasıl bir bölüm yazabilirim bunu hiç ama hiç bilmiyorum, artık bu akşam düşünür yarın sabah hemen yazarım :,
Faith&.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 1:51 pm
Daniel Leasta ve Night -Gece- Poelson ne kadar havalı isimler öyle yaa :D Güzeldi şimdiden giriş ve karakter tanıtımı. Hemen başlamalısın 1 bölüme (:
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 1:57 pm
Ehe ehe teşekkürler, rpg'den kalma isimlerim :D Senin hikayende çok güzel, fazla heyecanlı ehey Yarın yazıcam ben büyük ihtimalle bölümleri :)
Faith&.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 2:40 pm
Sabırsızlıkla bekliyorum, elini çabuk tut dostum :D
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 2:44 pm
Bende seninkini gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum, benim yazmam baya uzun sürücek gibi :D
Auburn
Konu: Geri: Listen to your HEART. Salı Haz. 26, 2012 3:26 pm
Bende cok metak ettim .d
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 9:30 am
EK KARAKTERLER
Melis Başarır
Soyadı gibi, o her şeyi başarır. Hırslı bir yapısı vardır, bu onun her şeyde başarışı olmasına yardımcı olur. Eğlenceli ve deli dolu bir kişiliktir. Yerinde duramaz, her saniye hareket eder. Her zaman güler yüzlüdür ve yanındaki insanları her daim mutlu etmeyi ve güldürmeyi iyi bilir. Gece ile bebeklikten beri, Bihter ile ilkokuldan beri arkadaşlar.
Bihter Güneş
Her zaman bir yıldız gibi parlar. Modaya olan tutkusu ve kıyafetleriyle tanınır. Nerede indirim ya da yeni çıkan ürün varsa emin olun ki Bihter oradadır. Çok neşeli bir tiptir ve yüzünden gülücükler asla eksik olmaz. Evcimen bir kız değildir, ama tam anlamıyla çılgın da değildir. Gece ve Bihter ile ilkokuldan beri arkadaşlar.
KARAKTER RESİMLERİ
Miley Cyrus , Melis Selena Gomez , Bihter
2 yorum sonra hikayeye başlıyorum gençleer. :M
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 9:31 am
Başla başlaa çok merak ediyoruum. :PC :PC
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 9:36 am
Vallahi bende en az sizim kadar merak ediyorum çünkü aklıma gelenleri yazıcam, belirli bir olay yok aklımda şu anda :D
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 11:22 am
LOS ANGELES TOPRAKLARI
İstanbul-Los Angeles seferli uçak saat tam 12:03’te tekerleklerini Los Angeles topraklarına değdirdi. Camdan dışarıyı izlemeye devam ederken pilot ve hosteslerin duyurularına kulak asmazcasına omuz silktim. Bu yıl daha bir güzel olacaktı benim için. Neden mi ? Çünkü yanımda en yakın arkadaşlarım vardı. Peki, ben kim miyim ? Night Poelson, hikayenin öksüz ve yetim kızı.
LOS ANGELES’TA İLK GÜN
On dakika kadar sonra herkes ayaklanıp çıkışa doğru yönelmeye başlamıştı bile. Benim yerimden kalmaya niyetim yoktu, dalgın dalgın dışarıda koşuşturan insanları izliyordum. Melis’in cimcirmesiyle kendime geldim.
“Auç, acıdı salak aptal mal geri zekalı beyinsiz maloş kaka!” -Kendine gel Gece, Los Angeles’tayız huhu?!” “Haklısın, tamam iyiyim. Bihter beklesene olm!” -Banane be, gelen gelir alla alla, gidiyorum ben.
-Allahım yareppim, gelir gelmez başladık didişmeye, yazın sonuna kadar ne yapıcaksak artık.
Çıkışa doğru ilerlerken Melis hâlâ kendi kendine homurdanıyordu. Kendi kendime güldüm, ne olacaktı bizim şu halimiz ? Düşünceler içerisinde ilerlerken Bihter ve Melis zank diye durdular. Neler olduğunu anlamaya çalışırken baktıkları yöne doğru kafamı çevirdim. Ahanda kafam kadar One Direction bill-boardı vardı tam karşımızda. Kızlar çığlık çığlığa bill-boardın yanına koştular. İçimden “Te allam, bunlar şu grubun canlısını görseler ne yapacaklar acaba, allam neden benim normal arkadaşlarım yok ? Tuvalette ekmek falan da yemedim, neyin cezası bu?” diye geçirirken Melis’e bakmamla yanına koşmam bir oldu. Bill-boarddaki Liam’ı yalamaya çalışıyordu benim engelli arkadaşım. Etraftaki insanlara rezil olduğuma mı yanayım, böyle arkadaşlarım olduğuna mı yanayım bilemeden Bihter’le beraber Melis’i oradan zor uzaklaştırdık. Melis, biraz önce yaptıklarının farkına varmıştı sanırım, hepimizin yüzü kıpkırmızı olmuştu. Birkaç saniye sonra göz göze geldiğimizde üçümüzün de kahkaha patlatması bir oldu. Gülerek taksilerin olduğu bölüme doğru ilerlemeye başladık. Ama kim bilebilirdi bu başımıza gelenlerin daha başlangıç olduğunu ?
Kısa oldu evet, ama beynim durdu ki :Z
KARAKTER RESİMLERİ
Duygu'nun kıyafetleri
Spoiler:
Bihter'in kıyafetleri
Spoiler:
Melis'in kıyafetleri
Spoiler:
Unbroken. FOUR
Mesaj Sayısı : 4098 Kayıt tarihi : 17/06/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (1200/5000) Rep Seviyesi: (535/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 11:45 am
Ne kadar da güzel giyiniyorem :D :lol!:
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 11:54 am
Oh hepsi de şort falan giymiş :Z Çok hoş olmuş bu bölüm çok iyi yazıyorsun bebeciiiim ve mizah anlayışına da çok bayıldım çok sevdim bu hikayeyi hadi devam uzun olsuuun :PC :PC
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 11:57 am
YENİ EV
Yarım saat kadar sonra büyük babamın oturduğu evin önüne gelmiştik. Evet, 3 ay boyunca 3 kızı idare etmek zorunda kalacak ama, bu o kadar da zor olmasa gerek, öyle değil mi ? Taksiciye teşekkür edip parasını ödedikten sonra valizlerimizi alıp devasa büyüklükteki yeni evimizin kapısına doğru ilerledik. O sırada kulağım mükemmel bir ses çalındı, değişik bir tınısı olan, hüzünlü, şahane bir ses.
“Thank you for showing me Who you are underneath No, thank you, I don't need Another heartless misery You think i'm doing this to make you jealous And I know that you hate to hear this But this is not about you anymore”
Sözleri gerçekten anlamlıydı. Bunu söyleyen kişinin –her kimse artık- gerçekten kalbi kırılmış ve canı çok yanmış olmalıydı. Sanki bir büyünün etkisi altına girmiştim. O ses… Beni etkisi altına almış gibiydi. O mükemmel anı her zamanki gibi Melis bozdu.
-Sanırım yan komşumuz bir Directioner. “Bu One Direction şarkısı mı ? Ah, gerçekten çok hoş sözleri var.” -Çünkü o One Direction bebeğim!
Evet, kızların ikisi de One Direction için deliriyor. Ben ise fazla abarttıklarını düşünüyorum. Şarkıları gerçekten güzel ve kaliteli, ayrıca yakışıklılar ama ne olmuş yani ? Onlarda insan. Ah, Bihter duymasın beni bu arada, kafamı kırar bu söylediklerim için eminim. Tam kapıyı çaldığım sırada Bihter heyecandan titreyen bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
-Melis’ciğim, hani sen yan komşumuzun bir Directioner olduğunu savunmuştun ya az önce. -Evet canım, öyle gözüküyor çünkü. -Hayır canım benim, hiçte öyle gözükmüyor. Bunlar Directioner değil. Çünkü onlar One Direction’ın ta kendisi! Karşına bak!
Melis ve ben aniden kafamızı Bihter’in gösterdiği yöne çevirdik. Karşıdan o havucu çok seven çocuk –kızlar sayesinde bende birkaç şey öğrendim- ve İrlandalı olan çocuk geliyordu. O sırada da büyük babam kapıyı açtı ve büyük bir gülümseme ile konuşmaya başladı.
“Ah, işte bir taş ile 2 kuş! Hoş geldiniz kızlarım, hoş geldiniz çocuklar! Hey Niall, ötekiler nerede ? Ah, bu arada çocuklar işte sizi çağırma nedenim. Bunlar benim kızlarım, torunum Night ve en yakın arkadaşları Melis ile Bihter. Haydi, içeriye geçin!”
Bihter’in yüzüne baktığımda sevinçle karışık heyecan ve Melis’in yüzüne baktığımda ise karmaşık duygular gördüm. Hemen Melis’in koluna girerek içeriye geçtim, ne olur ne olmaz, Liam’ın yüzünü yalamasını istemeyiz değil mi ? Hemde gerçek olanının.
Spoiler:
Ehe ehe, Los Angeles sıcak iklim olm kfjgdfgshdtj Teşekkür ederim, aklıma geldikçe yazıyorum artık ne kadar uzun olursa :D
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 12:10 pm
Çok çok çok güzel olmuuş :D Devam :)
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 12:23 pm
MERHABA, SENDEN HOŞLANDIM
Kızlarla beraber yukarıya, bütün yaz kalacağımız odamıza çıktık ve eşyaları koyduk. Bihter ve Melis küçük çaplı bir şok geçiriyorlardı.
“Yani, düşünsenize, beklide ben indiğimde Liam orada olacak ve onu canlı canlı görebileceğim allam seni çok seviyom!” “O değilde, şimdi ben indiğimde karşıma Harry çıkarsa? Yareppim ya bayılırsam? Güçlü olmalısın Bihter, tamam sakin ol yavrum.” “Bu kendi kendine konuşma fantezisi nedir Bihter yea?” “Sen sus sarışın, senin aşkın yok tabi aşağıda!” “Benim aşkım Johnny Depp bi’ kere olm, onunla da geçen yıl tanıştırmıştı büyük babam.”
Sırıtarak kızları izliyordum. Çok şirinlerdi, aynada kendilerine falan bakıyorlardı salak salak. Hatta bir ara üstlerine elbise giymeyi bile düşündüler ama ben onları tutup yaka paça aşağıya indirdim. Herkes salonda toplanmış oturuyordu. İnmeden önce kızlar hepsinin adını ezberletmişti bana. Louis ve Harry yan yana oturuyordu, Louis kolunu Harry’nin omzuna doğru atmıştı. Niall ve şu esmer çocuk –adı neydi şunun- hah, Zayn büyük babam ile sohbet ediyordu ve Liam’da onlara katılıyordu. Bizim içeriye girdiğimizi gördükleri zaman derin bir sessizlik hakim oldu salonda. Büyük babam ayağa kalktı ve hepimizi uzun uzun kucakladı.
“Nasıl gidiyor kızlar?” “Gayet iyi Alex, sen nasılsın?” “Teşekkürler, iyiyim bende Melisciğim. Bihter, tatlım iyi misin ? Yüzün bembeyaz olmuş.”
Bihter’e baktığımda gerçekten de yüzü bembeyaz olmuştu. Bakışlarını Harry’nin üzerine dikmişti ve öylece bakıyordu. Harry’de Bihter’in tam gözlerinin içine bakıyordu. Bende anlamadım ki ne olduğunu, telepati ile anlaşmaya çalışıyordu sanırım bu şapşallar. Gülmemek için dudağımı ısırdım ve bakışımı başka yere yönelttim. O sırada esmer çocuk – pardon- Zayn ile göz göze geldik. Çok derin bakıyordu, ve… Etkileyici. Uzun kirpikleri, dolgun elmacık kemikleri ve hafifçe kırmızı mükemmel dudakları vardı. Parfümü etrafa hoş kokular salıyordu. Melis’in öksürmesiyle kendime geldim. Etrafıma baktığımda herkesin gözlerinin bizim üstünde olduğunu fark ettim. Hepsi sırıtarak bize bakıyordu. Bihter tek kaşını kaldırdı ve imalı bir gülüş yolladı bana, Melis ise “ondan hoşlandın” dercesine gözlerimin içine bakıyordu. Bense hafifçe kızararak konuşmaya başladım.
“Aa, ş-şey. Tişörtü, çok hoşuma gitti de. B-bende Dan’e doğum gününde öyle bir şey mi alsam diye düşünüyordum.”
Kimsenin cevabımdan tatmin olmadığı belliydi ama daha fazla üstelemediler. Büyük babam bizleri onlara tanıttı ve bizde oturduk. Tahmin edebileceğiniz gibi Melis Liam’ın, Bihter’de Harry’nin yanına oturdu. Benim nereye oturduğumu merak mı ediyorsunuz ? Melis’in yanına, ne olur ne olmaz.
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 12:29 pm
Ay böyle büyükbaba var mı yiaaa Johny Deep ve 1D :O Neyse harika bir bölümdü başlığa bayıldıım :)) Hemen Bihter'in yerine kendimi koyduum. :D
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Çarş. Haz. 27, 2012 12:32 pm
Ahahahahaha böyle büyük babaya can fedaa, ehe ehe teşekkür ederim canım ağğ: :D
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Perş. Haz. 28, 2012 7:42 am
KORKUYORUM, SARIL BANA VE HİÇ BIRAKMA
Melis ve Liam’ın yanında sığıntı gibi oturuyordum, baya bi’ kaynaşmışa benziyorlardı. Birkaç dakika sonra Melis’in öldürücü “buradan toz ol” bakışlarına maruz kaldım ve ışık hızıyla yerimi değiştirdim. Zayn’in yanına –yanlış anlamayın tek boş yer orasıydı- geçtim ve gülümsedim. Bihter’e baktığımda ise o da Harry ile gülüşüyordu. İçimden “anlaşılan, yine sap kaldım” diye geçirdim. Kulağıma gelen sesle beraber kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.
“Arkadaşların eğleniyor gibi, sen neden mutsuzsun Poelson?” “Mutsuz değilim Malik, yorgunum.” “Peki hep böyle asabi misindir?” “Ne?! Ben asabi değilim!” “Ya da hırçın mı demeliydim?” “Sensin hırçın!”
Şımarık bir kız gibi ona yan gözle baktım ve kollarımı bağlayıp uslu çocuk pozisyonuna geçtim. Zayn’in yüzüne kocaman bir sırıtış yayılmıştı. Bende kendimi tutamayıp güldüm ve konuşmaya başladık. Evet, eğlenceli çocuklarmış.
AKŞAM
Büyük babam bir toplantı için şehir dışına çıktı biraz önce. Bize göz kulak olması içinde çocuklardan burada kalmalarını rica etti. Hepimiz birbirimize baya ısınmıştık. Ben en çok Louis ve Niall’a ısınmıştım aslına bakarsanız, çok kafa çocuklar. Zayn’de çok şeker biri, ah hayır ondan hoşlanmıyorum tabi ki de. Neyse, görünüşe bakılırsa Bihter ve Harry flörtleşiyorlar. Liam ve Melis’te yakınlaştılar ama daha çok arkadaş gibi, ikisi de birbirinden utangaç. Zayn, sessizlikten yararlanıp konuşmaya başladı.
“Hey, korku filmi ve pizzaya ne dersiniz gençler?” “Ben izleyemem, çok korkarım.” “Olur.” “Süper olur, hangisi?” “Kara Büyü olur mu, güzel gibiydi? “Yok ya Cinnet daha güzel, böyle kesmeli biçmeli!” “Ya fark etmez işte olsun birisi.” “Hey! Beni duyan yok mu, korkarım diyorum?!”
Herkes kendi arasında konuşuyordu, beni takan yoktu her zamanki gibi. Tartışmalarının bitmesini bekledim. En sonunda Cinnet’i seçtiler. El mahkum katlanmak zorundaydım artık, filmi açmadan önce kızlarla yukarıya çıkıp pijamalarımızı giydik. Ben ayıcığım BooBoo’yu aldım ve tek elimde sürüye sürüye aşağıya indim. Herkes bir ayıcığa, bir bana bakıyordu. Mahcup bir şekilde konuştum.
“Ne? O beni koruyor ama!”
Herkes gülmeye başladı ve bende onlara dil çıkararak yerime yerleştim. Filmi başlattılar. Aslında korkunç bir film değildi, fazla kanlı bir filmdi. Zaten ben filmi değil, bizim kızları izliyordum. Harry salak yaparak kolunu Bihter’in omzuna atmaya çalışıyordu, Liam ise Melis’ten izin isteyip kolunu omzuna atmıştı bile. (izin isteyip? Kfjdhtsydjtjdthndjkmfkmdjjdkmfdks) Bende BooBoo’ma gömülmüştüm. Biraz sonra kulağımdan enseme doğru bir sıcaklık hissettim. Zayn fısıldayarak bir şeyler söylüyordu.
“Korktun mu yoksa?” “Eh, fazla değil.” “Korkmana gerek yok, Zayn Malik yanında.”
Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda gözlerimin içine bakarak gülümsüyordu. Bende gülümsedim ve filmi izlemeye devam ettim. En heyecanlı yerinde bir şeyler fırtlayınca hafif çığlık atıp yüzümü Zayn’in göğsüne gömdüm. Zayn’de hafifçe, sanki kırılgan bir porselenmişim gibi bana sarılmıştı. Ama normal bir sarılma değildi bu, koruyucu bir sarılmaydı. Hey, kelebekler! Midemden uzak durun!
KARAKTER RESİMLERİ
Night'ın pijaması
Spoiler:
Melis'in pijaması
Spoiler:
Bihter'in pijaması
Spoiler:
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Perş. Haz. 28, 2012 8:02 am
Ay çok güzeeelll çok çook beğendiim:D Devaam <3 :PC
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Perş. Haz. 28, 2012 8:28 am
SAVAŞ ALARMLARI
Filmin son dakikalarını izliyorduk artık. Bir tane adam, başka bir adamın kafasına batla geçirdi ve adam kanlar içinde yere yığıldı ve ben koltuğa daha da pustum. Ben dışında kimse o kadar etkilenmişe benzemiyordu. “Pis sadistler, tövbest” diye geçirdim içimden. Zayn’e baktığımda bana bakıyordu. Kafamı tekrar filme çevirdim. Yine bir vahşet sahnesi daha vardı, en heyecanlı yerinde birden elektrikler gitti. Korkarak etrafa baktım. Zayn kolumdan tutup beni kendisine çekti.
“Tamam korkma, buradayım.” “K-korkmuyorum ki ben.”
Tam o anda balkondan takırtılar gelmeye başladı. Kafamı Zayn’in boynuna gömdüm ve ona sıkıca sarıldım. O da bana sarılmıştı, sakinleşmem için yanağımı okşuyordu. O arada balkondan elinde testereyle, bağırarak birisi fırtladı ve ben çığlık atarak Zayn’e daha sıkı sarıldım. Birkaç saniye sonra kahkaha sesleri gelmeye başladı. Kafamı kaldırıp baktığımda Niall karşımda duruyordu ve kahkahalara boğulmuştu. Herkes şaşkın şaşkın Niall’a bakıyordu. Bende dayanamayıp ayağa kalktım ve koltuktan bir tane yastık alıp Niall’ın kafasına geçirdim.
“Ölüyordum burada aptal çocuk, ay kalbim kalbim.” “Ahahahhaha nasıl çığlık attın ama Gece, of çok komikti.” “Kes sesini Niall!”
Yastığı tekrar kafasına geçirdim. Kızlara baktığımda gözlerinde bir ışıltı gördüm, evet bunun anlamını biliyordum. Bizim için resmi olarak yastık savaşı başlamıştı. Melis'in yastığı eline alıp Niall'a uçması ve yere yapışması bir oldu. Bihter, Liam ve ben koşarak Melis'in yanına gittik. Liam, Melis'in başını kaldırdı ve nabzını dinledi. Bihter'de "Meliiis" diye cırlıyordu. Oradan Harry lafa atıldı.
“Hayat öpücüğü var olm!”
Liam'da gidip Harry'nin dediğine uydu tabi ki. Yavaşça Melis'in dudaklarına bir öpücük kondurdu ve Melis gözlerini açtı. Salak salak bir şeyler gevelemeye başladı.
"Liam, beni öptü mü ? Yani şimdi ben ve o, öpüşmek yani ? İkimiz mi ? Liam'la öpüştü-?!"
Melis tekrar bayıldı, tabi ben gülme krizine girdim. Bihter'le beraber gözümüzden yaş gelene kadar güldük diyebilirim. Tam Bihter gülerken, Harry'de onu belinden tutup kendisine doğru çekti ve masumca öptü. Bihter'inde bayılmadığına dua ediyorum. Evet, çok şapşal arkadaşlarım var, kabul.
BENDEN KAÇMA
Melis yarım saat önce uyandı ve Bihter'le Harry sanırım çıkıyor. Melis'le Liam'da çıkıyor gibi, ah bu kızlardan tam olarak emin olamıyorum. Ben mi ? Bense Zayn'den uzaklaşma çabalarındayım. Biliyorum, bu yaptığım gerçekten çok büyük bir aptallık ama o bir erkek, bense bir kızım. "Hadi canım vallaha mı?" dediğinizi duyuyor gibiyim. Ama öyle değil işte, erkeklere fazla güvenemiyorum. Su içmek için mutfağa gittiğim zaman Zayn'de peşimden geldi. Umursamıyormuş gibi davranmaya çalışıyordum ama onun kokusu bile vücudumdaki tüm fonksiyonları durdurmaya yetiyor. Zayn yanıma yaklaştı ve beni duvara yasladı, tek elini duvara koydu ve konuşmaya başladı.
"Benden kaçma." "Ben... Zaten kaçmıyorum ki senden." "Kaçıyorsun Gece, ama bunu bana yapma lütfen. Kaçma ne olur." "Zayn, tamam." "Bak, senden hoşlandım tamam mı ? Hemde çok hoşlandım, kalbim delicesine çarpıyor. -elimi kalbinin üzerine koydu- Hissediyor musun ?" "Ço-çok hızlı." "Çünkü sen buradasın Gece, benimlesin."
Dudağımı hafifçe ısırdım ve kafamı yere eğdim. Kafamı hafifçe kaldırdı ve bana sarıldı, hiç bırakmayacakmış gibi sarıldı. Bende sarıldım, kokusunu doya doya içime çektim. Artık özgürsünüz kelebekler, midem sizindir.
beyourself`
Konu: Geri: Listen to your HEART. Perş. Haz. 28, 2012 8:32 am
Bayıldım yinee çok güzeel. :L Harika bir bölüm olmuşş yine devaam <3 :PC :M
eowyn.
Konu: Geri: Listen to your HEART. Perş. Haz. 28, 2012 8:41 am
SENİ SEVİYORUM, SONSUZLUĞA VE ÖTESİNE
Zayn'le beraber içeriye girdik. Sohbet ediyorlardı, Melis Liam'ın kucağına, Bihter'de Harry'nin kucağına kafasını koymuştu. Harry dakikada bir Bihter'i öpüyordu, Liam'da Melis'in elini bırakmıyordu. Kızları daha önce hayatım boyunca o kadar mutlu görmemiştim, onların adına gerçekten çok mutluydum. Louis diğer odada Eleanor ile konuşuyordu. Niall, Zayn ve bende aramızda konuşup gülüşüyorduk. Uyku bastırmaya başlamıştı, Bihter ve Melis sızmışlardı bile. Bende kafamı arkaya dayadım ve gözlerimi kapattım ama Zayn başımı alıp omzuna koydu ve yanağımla boynum arasında bir yerden öptü.
Z: "Unutma, seni seviyorum. Sonsuzluğa ve ötesine." G: "Sonsuzluğa ve ötesine. -gülerek-"
Sabah
Sabah uyandığımda Zayn ve çocuklar yoktu. Kızlar henüz uyuyorlardı. Kalktım ve banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa, kahvaltı hazırlamaya girdim. "Çocukların çalışması var herhalde." diye aklımdan geçirdim ve mutfağa girmemle şok olmam bir oldu. Önümde mükemmel bir kahvaltı sofrası vardı, Harry omlet yapıyor, Liam tabakları yerleştiriyor, Louis domatesleri dilimliyor ve Niall'da onları yiyordu. Çocuklara doğru yaklaştım ve konuşmaya başladım.
Söylenerek bahçeye çıktım. Çocuklar ise gülüyorlardı. Arkamı dönüp dil çıkardım. Bahçeye çıktığımda Zayn'in arkası bana dönüktü ve sigara içerek yola bakıyordu. Arkadan sessizce yaklaşarak kollarımı omuzuna sararak boynunu öptüm. Arkasını dönüp kim bu dercesine baktı ve beni görünce gülümseyip sigarasını hemen söndürüp ağzına naneli bir sakız attı.
G: "Günaydın, hayret erken kalkmışsın." Z: "Meleğime kahvaltı hazırlamak için." G: "Ya da hazırlatmak için ? -gülerek-" Z: "Aslında pek yemek yapamam. -dedi gülerek-"
Ayağa kalktı ve benimde kalkmama yardım etmek için elimi tuttu. Ele ele tutuşarak eve girdik. Kızlar hâlâ uyuyordu. Çocuklara yardım etmek için ellerimi yıkadım. Dolaptan salamları aldım ve dilimleme tahtasına koyup dilimlemeye başladım. Zayn'de arkadan bana sarılmış, beni izliyordu. Arada yanağımı ve boynumu öpüyordu. Gülerek ağzına salam tıktım ve kızları uyandırmaya gittim. O sırada Harry ve Liam yanıma gelip beni durdurdular ve kızları öperek uyandırdılar. Melis Liam'a sarıldı ve yanına çekti. Bihter'de kalkmıştı ve Harry'le mutfağa gitmişlerdi. Ben onları gülerek izlerken Zayn gelip yanağımı öptü ve kolunu omzuma koydu. Los Angeles'ı sevmiştim, ilk defa.
DenisseHope
Konu: Geri: Listen to your HEART. Perş. Haz. 28, 2012 9:13 am