Konu: Geri: Wizardings -X- Ptsi Mayıs 20, 2013 12:00 pm
-II-
Wardhaft'ın önünde yüzün üstünde öğrenci vardı. Üst sınıfların dersi daha erken bir tarihte başladığı için, kapıda birinci sınıflar duruyordu. Dünyanın en görkemli okulu olan Wardhaft'ın varaklı kapısı sonuna dek açılırken, insanı cildirtacak tiz bir ses duyuldu. Herkes kulaklarını kapattı, sadece David dinliyordu. Jeff onun koluna vurdu.
-Buna nasıl katlanıyorsun? -Bu melodiyi tanıyor gibiyim.
Jeff kulağını açtı ama dayanamayıp yine kapattı, David dinliyor ve ıslık ile eşlik ediyordu. Tek boynuzlu atlar bile saha kalkmıştı. Okulun hayvanlar bakicilari onları uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Ana binadaki yemek salonunda tüm okul toplanmıştı. Watterproof öne çıkıp konuşmasına başladı.
-Ben Profesör Samuel Watterproof, bu okulun elli yıldır muduruyum. Sevgili birinci sınıflar hepiniz hoş geldiniz.
Büyük bir alkış koptu. Phoenix masasından sarışın bir çocuk kalkıp ayakta alkışladı, Watterproof ona baktı.
-Bay Clein lütfen oturun, bir kez daha sınıfta kalmak istemiyorsanız eğer.
Çocuk otururken Jeff onu suzdu. Yaş olarak belli ki büyüktü. Sarı saçları özenle taranmisti, yılan sarısı gözleri ve delici bakışları vardı. Zayıftı ama güçlü duruyordu.
-Şimdi sırayla gelip buradaki gördüğünüz devasa kadehe bir avuç toprak atacaksınız. Alevin rengine göre gideceğiniz gurup bellı olacak. Bu renkler sizin gucunuzdur çocuklar ve doğru kararı verir. Başlayabilirsiniz.
Bir an hiç bitmeyecekmiş gibi bir sıra oluştu. Herkes devasa kadehe küllerini attılar. Bazısı Spike'a bazısı Phoenix'e giderken bazısı Viento ya da Hiedra'ya gitti. Jeff eline kumu alırken titriyordu. Hiçbir grup hakkında bilgisi yoktu. Watterproof ona gülümsedi.
-Güçlü ol.
Jeff gözlerini kapatıp kumu attı. Saniyeler sonra Watterproof konuştu.
-Spike!
Jeff gözlerini açınca kadehten altın rengi birleşin yükseldiğini gördü. Grubuna geçerken hala titriyodu. Kate onun peşinden çıktı. Kumu alıp attı. Altın rengi alev onun içinde yükseldi. O da Spike binasında yerini buldu.
Aradan yirmi kişi geçip David kadehini başına geldiği zaman oldukça rahat duruyordu. Watterproof neredeyse korku ile ona bakıyordu. David kumu attı. Önce yemyeşil bir alev yükseldi, David kaşını hatip aleve bakarken alev altın sarisina döndü. Kendisi cevapladı.
-Spike, değil mi?
Watterproof başını salladı.
-Sanırım öyle.
David yerine geçerken, tüm yemekhane sus pus olmuştu. Watterproof ile Griwnick bakıştı. Ve çocuklar gelmeye devam etti.
***
David boy aynasında cubbesini düzeltirken, Sarı siyah kravatını takarak Jeff yanına geldi.
-Alevin rengini nasıl değiştirdin?
David'ın elleri cubbesinde kaldı ve ona döndü.
-Kravatı ucgen yapsan daha iyi olur. Yatakhanede görüşürüz.
David oradan ayrıldı. Jeff de kravatını çözüp yeniden bağladı.
***
David elleri cebinde ders listesini almak için yürürken önünü kestiler.
-Psisiksin değil mi?
David kafasını kaldirdi.
-Sen yemekhanede firca yiyen çocuk değil misin? Tanrı askina birinci sınıfı kaçıncı okuyusun. -Üç ama konumuz bu değil, üç yıldır her türden bir burcu gördüm ve bir psisigi hemen tanırım. Ateşin rengini değiştirmen gözümden kacmadi.
David omuz silkerken güzel sarı saçları hopladi.
-Tebrik ederim.
Sonra da uzaklaştı. Çocuk ayağını yere vurdu. Arkadaşı omzuna dokundu.
-Tom, boşver.
Tom'un omuzları düştü.
***
gamze.
Konu: Geri: Wizardings -X- Ptsi Mayıs 20, 2013 5:34 pm
Lullaby* demiş ki:
komple hp yazmazdim zaten olmaz yani direkt copy paste benim kitaplarim var gamzem de basilmadi daha parami kazaninca ilk isim onları bastirmak
sarılacivert demiş ki:
Naz dediğim gibi yine harika bu ikinci bölümüm zaten ahdjsjhd Gamze şuan ilk kitabımı yazıyorum
Süpersiniz ya içeriği neyle ilgili
-- Hayal gücünü yerim senin o kadar iyi düşünüp yazıyorsunki süpersin ya Bu bölümde güzeldi maceralı kısımları heyecanla bekliyorum aslında tamamen hayal gücüne bırakıyorum tahmin edemiyorum çünkü neler yazabileceğini HARİKASIN!
eowyn.
Konu: Geri: Wizardings -X- Salı Mayıs 21, 2013 4:48 am
SENİN HAYAL GÜCÜNÜ ISIRAYIM YA, DEVAM ET NAZIM LAN
Hazel
Konu: Geri: Wizardings -X- Salı Mayıs 21, 2013 5:34 pm
Hayal gücün esnek geniş ne bileyim ayrı bir güzel çok sevdim eheheğ Ama ben büyücülerden anlamam:D
Chelsea
Konu: Geri: Wizardings -X- Salı Mayıs 21, 2013 7:12 pm
Abi bu nasıl bi kurgu!? Müthişsin Nazım, devaaam!
Adelia
Konu: Geri: Wizardings -X- Salı Mayıs 21, 2013 7:28 pm
oo yea şu 4 element olayı falan mı neyse hoş olur psişik falan kanka benim olaylar bunlar hastasıyımda biraz. david huuu D: devam
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Çarş. Mayıs 22, 2013 2:30 pm
-III-
Bayan Durrey içeri girdiği zaman kapıda donup kaldı. Tom George'a eğildi.
-Gördün mu hissetti, ben asla yanılmam.
George onu itti. Bayan Durrey David'e bakarak kürsüye geçti. David bunu hissedince başını hayır der gibi salladı. Kate kaşlarını catip David'in koluna vurdu.
-Neden sana bakıyor?
David omuz silkti.
-Çok seksi olduğum için sanırım.
Kate gözlerini devirdi. Bu bakışı Jeff de hissetmişti, ama sabah üstünü değişirken David konuyu kapattığı için sormamayi yeglerdi.
-Herkes Kehanet I kitaplarını aldı mı?
Herkes kitaplarını sallarken, Tom üçüncü yıldan kalma yırtılmış bir kitabı salladı.
-Tom, yeni bir kitap almanı istiyorum. -Bunun nesi var? -İçinde gelecek derslere dair kopyalar da bulunuyor. -Evet çünkü artık ikinci sınıfa geçmek istiyorum. -Daha el falı bakamıyorsun.
Tüm gözler David'e döndü.
-Sen nerden biliyorsun?
David yutkundu.
-Şey kitaba baktım, böyle bir konu var. Eğer yıllardır aynı dersi alıyorsan bunu bile beceremiyorsun demektir.
David derin nefes alırken, Tom inledi.
-İyi kurtarış...
***
-Derste neyin vardı öyle? -Hiçbir şey.
Kate birden David'in önüne geçti,
-Neden gizliyorsun? -Sonra konuşalım şimdi şu sarışını takip etmem gerekiyor.
Viento atkili bir sarışın yanlarından geçerken David peşinde takıldı.
-David ile uğraşma. -Sen neler olduğunu biliyor musun? -Hayır Kate, ama sadece üç haftadır tanışıyoruz ve anlatmak istemiyor olabilir. -Ateşin rengini dönüştürdü. -Sadece ona olabilir. -Jeff, ciddiyim. Ya iyi biri değilse.
Jeff başını salladı.
-Olmak istemediğim bir yerdeyim Kate, liseye ve koleje gitmek istiyordum. O yüzden u tarz şeylerle de uğraşmak istemiyorum. -Ama biz buyucuyuz Jeff, bu dogamizda var.
Jeff omuz silkti.
-Umrumda değil.
***
Cliff Shane içeri girdiği zaman herkes toparlandı.
-Dersin adı iksir, ben de Profesör Shane. Bayan Bay Shane ya da Cliff diye hitap etmeniz yasak. Profesör diyeceksiniz, anladınız mı?
Siniftakiler başını salladı.
-Dersinde, bir şey yemek ya da sakız çiğnemek yasak. Tom o çikolatayı yok et.
Tom sıranın dibinde tuttuğu çikolata kutusunu çantasına attı.
-İksirleri lazım olduğu şekil dışında kullanmak yasak. Şimdi herkes İksir I kitabını aldı mı.
Cliff sıra aralarında gezip kitapları kontrol etti.
-Dokuzuncu sayfada adına "Kemik" denilen büyüyü göreceksiniz. Tarihini, Sihir Tarihi dersinde görürsünüz, sahsen pek umrumda değil. Bu iksir kırılan kemikler için kullanılır. Tek bir dozu kırılan kemiği onarabilir. Ama iki veya daha fazla doz alırsanız kırılmayan diğer kemikleriniz de çatır çatır gider. Başlayın.
Jeff yutkundu ve önündeki orta boy kazana baktı. Kitaptaki tarifi açtı ve ikisini yapmaya başladı. Tom uyuklarken Cliff onun masasına vurdu.
-Bu seneden sonra seni birinci sınıfta görmek istemiyorum. Uyan ve şu iksiri yap. -Elbette profesör, ama artık ezberledim. -O halde başında duracağım ve doğru iksiri yapana dek gitmeyeceğim.
-Anlatmıyor, ama meraktan çatlıyorum. -Kütüphaneden cikmiyorsun genç kız, bulamadın mı? -Beni mı takip ediyorsun?
Kırmızı bir kıvılcım Tom'un yüzünü yalayıp geçti, ama Tom gerildi.
-Konumuz bu degil. Git ve araştır!
Tom onun yanından geçerken, Kate konuştu.
-Neyi araştıracağım?
Tom durdu ve ona dönmeden konuştu.
-Phill'ın Efsanesi'ni duydun mu? -Hayır. -Işte senin konunun bu. Efsaneyi coz, David 'i çöz. -Neden sadece söylemiyorsun?
Tom ona döndü.
-Bu okulda üçüncü yılım, her şeyi biliyorum, her şeyi hissediyorum. Kimse bana bunu sunmadı. -Thomas Clein, bana açık ol. -Katherina Mirculus, bir şeyi istiyorsan onu almak zorundasın.
Tom kaşlarını kaldırıp indirdi ve uzaklaştı. Kate öylece kaldı, Gerçek adını nerden biliyordu ki?
-Tom mu? Sen de inandin mı? -Bilmiyorum, ama baksana.
Kate onu almak önüne kitabı sürdü. Jeff yazanlara bakakaldi.
***
-Kate seni merak ediyor. -Biliyorum. -Ona söyledim!
David, Tom'a döndü.
-Ne? -Psişik olduğunu söylemedim, efsaneden bahsettim. -Yardım mı ediyorsun, kuyumu mu kaziyorsun anlamıyorum!
Tom sinir bozucu bir şekilde güldü.
-Göreceğiz...
Hazel
Konu: Geri: Wizardings -X- C.tesi Mayıs 25, 2013 8:36 am
hm..................................................................... çok ekşınlı hany Abi böyle şeylere başlamam gereek devamss
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- C.tesi Mayıs 25, 2013 4:40 pm
hani nerde o büyü hastalari neden okumuyorsunuz
Chelsea
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 10:21 am
Kankam olaylar karşıyo, uu! Abi ben aşık oldum bu hikayeye. Devam kankam.
gamze.
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 2:07 pm
Aynen karışıyor bu jeff okulu ne zaman sevecek acaba
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 6:20 pm
-Jeff Hufrey -
-David Patterson -
-Kate Mirculus-
-Tom Clein -
-Clemence Fleur -
-Ernie Straslawki-
not : Clemence ve Ernie yakında gelecek Tom u sarışın tanıttığımı biliyorum, ama bu daha uygun geldi bunları düşünerek okuyunuz
Adelia
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 6:24 pm
oha tom şey ama şey Nicholas Hoult yerim lan
gamze.
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 6:40 pm
ABİ JEFF ...
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 6:46 pm
-V-
Kate, David'in önünü kesti.
-Efsaneden haberim var. -Biliyorum.
Kate derin bir nefes aldı ve kitabı açtı.
-David bunu çözmemiz gerekiyor. -Neden? -Kurtulman için. -Ben kurtulmak istemiyorum. -Ne? -Halimden memnunum. -Ama sonucu... -Sonucunun farkındayım, ama devam edeceğim.
David onu top yoluna devam etti. Kate ağlayan gözlerle peşinden baktı.
-İyi misin?
Kate kaşlarını catip yanında duran Tom'a baktı.
-Konuşma benimle! -Hey sakin ol.
Kate koşarak uzaklaştı. Tom omuz silkti.
***
-Meyan kökü mü? Neden?
Jeff kitaba gömüldü. Meyan kökü hiçbir yerde yazmiyordu, ama şimdi bu kitapta yazdigini gördü. Proje yapmaktan da ödev yapmak da nefret ediyordu. Bu okulda olmak istemiyordu. Kravatı onu çıkınca biraz gevşetti. Ama kravatı o kadar sert açtı ki asasi yere düştü. Egilip onu aldı ama asa onu yönlendiriyordu. Jeff onun gücüyle ayaklandı ve asanin onu surudugu yere doğru gitti. Sonunda asa onu bir kitaplığın önünde durdurdu. Jeff korkarak asanin işaret ettiği kitabı aldı ve masasına döndü. İçinde sihir olmayan bir kütüphane hayali kurarak kitabı açtı.
sayfalar onun istemi dışında hareket etti ve bir sayfada durdu.
-Büyücüler Yarışması mı?
Umursamayip kitabı kapattı, ama aynı sayfa yine açıldı.
-Lütfen benim secildigimi söyleme!
Birden bir anons duyuldu.
-Jeff Hufrey, Profesör Watterproof sizi bekliyor.
Jeff kitabı aldı.
-hassiktir.
Sonra ağzını kapattı, kimsenin onu duymadığını umarak kütüphaneden çıktı.
***
Jeff müdürün odasına geldiği zaman içeride iki öğrenci daha gördü. Profesör ona gülümsedi.
-Jeff hoş geldin. Otur şöyle.
Jeff diğer iki çocuğun yanına oturdu.
-Siz çocuklar yarışma için secildiniz. Spike kulesinden Jeff Hufrey, Viento'dan Ernie Straslawki ve Hiedra'dan Clemence Fleur.
Çocuklar bakıştı.
-Haftaya yarışma başlıyor. -Ama ama profesör, bunun amacı ne? Neden ben seçildim? -Buna ben karar vermiyorum Jeff, öyle olması gerekti demek ki. Bu yarışma her sene birinci sınıf öğrencileri arasında olur. Kazanan öğrenci, kulesine büyük bi kazanç sağlar. Yani üstünüzde büyük bir yük var. Ödül tek boynuzlu bir at ve altın bir kupa.
Jeff güldü.
-Bir at ve kupa için mı her şey?
Profesör kaşını çattı.
-Bu bir gelenek evlat ve kazandığın zaman görürsün değerini. Pekala, gidebilirsiniz.
***
-Düşünebiliyor musunuz bir at ve kupa için sadece. -Eminim bir değeri vardır Jeff, hem bu önemli bir şey. Ama anlamadığım neden Phoenix katılmıyor?
David omuz silkti.
-Sahane dostun Tom'a sorsana. -Tom ile dost musunuz? -Hayır, sadece zirvaliyor. -Eminim Katherina! -Adım Kate.
David başını salladı ve gitti.
-Nesi var? -Efsane yüzünden. Jeff sen yarışmaya odaklanan ben de efsane ile ugrasacagim. -Neden uğraşıyorsun? -Sonucunu örnek istemiyorum. -Kate bu bir efsane. -Asa kullanıp büyü yapıyoruz Jeff, sözüne dikkat et.
Jeff omuz silkti.
-Bir at ve kupa için yarışmaliyim, umrumda değil Katherina! -Adım Kate!
****
gamze.
Konu: Geri: Wizardings -X- Paz Mayıs 26, 2013 6:51 pm
Haha kupa yarışmaları aşaması vs çok merak ediyorum o kısmı Aslında tahmin edemiyorum ne yazacağını cidden :D Hadi jeff oyum sana parçala onları ldşkdsg
Chelsea
Konu: Geri: Wizardings -X- Ptsi Mayıs 27, 2013 11:34 am
David..................... Clemence çok güzel laaan. YARIŞMALAR BAŞLIYO, HAYIRLI OLSUN! DEVAM AŞKIIM.
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Ptsi Mayıs 27, 2013 5:28 pm
-VI-
Jeff bütün gece uyuyamadi, çünkü ertesi gün yarışma başlıyordu. Sağa sola döndü ama uyku ir türlü tutmadı. Temiz havanın iyi geleceğini düşünüp ranzasindan aşağıya atladı. Cama yaklaşırken David'in sesini duydu.
-Sen de mi uyuyamadin?
Korkup arkasini döndü.
-Dostum!
Sesi çok çıkınca David ona susması için işaret etti. Jeff yanına gelip oturdu. David doğruldu.
-Yarın yarışma var, ne yapacağımı hiç bilmiyorum. -Bu okula gelmek güç ister oğlum, eğer içinde bunun için güç olmasa bu okula gelemezdin. Gelmeyi geçtim asa seni secmezdi.
Jeff gözlerini kisip ona baktı.
-İlk senenin değil mi David? -Evet. -Nasıl bu kadar iyi biliyorsun? -Efsaneyi okudun, ne olduğumu biliyorsun. -Evet ama senden duymak istiyorum.
David derin bir nefes aldı.
-Babam Phoenix'in en iyi buyuculerinden biriydi. Sihir bakanlığı için çok uğraştı. Ama olmadı. Babamdan çok özel bir güç vardı, olayları çevirebiliyordu. Bu ona büyük babamdan gelmiş, genetik yani. Safkan olan bireylerde bu tarz özellikler bulunur. Babam sihir bakanlığına giremeyince gücünü kötü kullanmaya başladı ve iki arkadaşının üstüne lanet koydu. Çünkü sihir bakanlığı yanında o kızı da istiyordu. Ve lanet üzerinde o kişi evlenirse buyuleri yok olacaktı.
Jeff'in kanı döndü ve ayaklandı.
-Ne oldu? -Sanırım, babanın lanet koyduğu o iki kişi, benim annem ve babam.
David de şoka girdi ve ayağa kalktı.
-Jeff bilmiyordum, özür dilerim. -Devam et. -Ve babam bu olayla gücünü ortaya çıkarttı. -Ne şu güç? -Psişiklik.
Jeff başını eğdi.
-Sorun ne peki? -Phill Crawford, okulumuzun içindeki dört kurucudan biri olmaya çalıştı, tıpkı Spike ya da Phoenix gibi... Ama olamadı. O bir psisikti ve çok güçlü bir laneti ortalığa saldi. Psisikler istedikleri anda lanet yaratabilir, Ben henüz bilmiyorum ve öğrenmek de istmiyorum. Neyse... O kendini asla ifsa etmedi ve kimse bunu bilemedi. Ama laneti şöyleydi eğer ilerde bir psişik kendini ifsa ederse, ondan sonraki gelen ilk psişik okula girdikten sonra daha ilk senesi dolmadan ölecek. -Ama sen de kendini ifsa ediyorsun? -Nasılsa öleceğim Jeff, sorun değil.
Jeff gözlerini ayirdi.
-Hayır David, buna izin vermeyeceğiz Kate ve ben çözeceğiz. -Yarışmaya odaklan. -Yani sadece gruba alınmadığı için mi yapmış bunu? Ama neden sadece psisikler için, kendini neden zehirliyor. -Tabiki sadece bizim için değil, mesela Phoenix onun yüzünden bu yarışmaya katilamaz, eğer katılırsa katılan kişi ölür, Watterproof buna engel oldu ve katmiyor. -Şimdi anladım. Peki diğer kuleler. -Hepsinde bir sorun var, ben de bilmiyorum bilmek istemiyorum. Ölmeye geldim bu okula. -Baban nasıl izin verdi?
David omuz silkti.
-Bu olacaktı. -Vay canına. -Jeff, bana kızgın mısın?
Jeff gülümsedi.
-Hayır ama seni kurtaracağım.
***
Ertesi gün Jeff yarışma için giderken Kate önünü kesti.
-Jeff, ne olacak bilmiyorum ama o yarışmada bir şeyler olacak. -Ne gibi?
Jeff titremeye başladı.
-Efsaneyi çözmek için...
Chelsea
Konu: Geri: Wizardings -X- Ptsi Mayıs 27, 2013 6:14 pm
Abi olaylar iyice karışıyo, müthiş bi kurgu lan bu! Devam kankam lkdnjflksdfkdlj
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Çarş. Mayıs 29, 2013 7:06 am
-VII-
Jeff, Kate'in dediğini düşünerek yarışma alanına geldi. Tüm okul binaların özel kulelerine yerleşmişti. Ortada çim bir saha ve üç tane kapı vardı. Herkes nefeslerini tutmuş sahaya bakıyordu. Watterproof çocukların yanına geldi.
-Hazır mısınız?
Jeff dışında diğer iki çocuk kafasını salladı. Watterproof onlara bir kese uzattı.
-Gordugunuz gibi, bir altın, bir gümüş, bir de bronz kapı var. Bugün yarışmanın ilk günü. Üç gün sürecek bir yarışma olacak. Detayları bittikten sonra açıklayacağım. Sindi keseden taslari seçin, hangi taş gelirse onun kapısından geçeceksiniz, kapıların ardında görevleriniz bekliyor ve bulmanız gereken yumurtalar var. Yumurtayı bulduğunuzda yarışı bitirmiş olacaksınız. Pekala başlıyoruz.
Clemence elini keseye soktu ve gümüş tasi seçti, Erine altını seçerken, Jeff'e de bronz kalmıştı. Ucu de kapılarının önüne geçtiler. Watterproof asasindan kırmızı bir ateş i havaya fırlattığı zaman yarış başladı. Jeff kapısını açtı be bronz bir ışık üstüne doğru süzuldu. Erine ve Clemence çoktan kapıdan geçmişti. Jeff derin bir nefes alıp içeri girdi. Kapılar peşlerinden çat diye kapandı.
Kate elini kalbine koyup derin bir nefes aldı. David onun sırtını sivazladı.
-Jeff'in gücünü tahmin edemezsin Kate, başaracak.
Kate ona gülümsemeye çalıştı. Elbette dün gece konuşulanlardan henüz haberi yoktu. David de gülümsedi.
Jeff'in girdiği odada bir sürü kapı vardı. Duvarlarda tavanda. Bir çok kapının arasında kalmıştı.Bu odayi geçip diğer parkura başlaması için kapıları açmak zorundaydı. Cübbesinden asasini çıkarıp tam karşısındaki kapıya doğru tuttu.
-Alahomora.
Kapı hızlıca açıldı ve içindeki orumcekler dışarı saçıldı. Jeff öyle korktu ki ger ger adım attı. Orumceler odayi sarmaya başladı. Jeff'in başka şansı yoktu ve yanindaki kapıyı açtı. Bu oda boştu. Kapı kapandı. Orumceklerden olduğunda uzak durmaya çalışarak birkaç boş kapı daha açtı. Orumcekler hala içeride dolaşıyordu. Jeff boş kapı açtıkça oda daralmaya başladı Jeff.ya da Jeff öyle hissetti. Asayi tepeye kaldırıp tavandan bir kapı açınca tepesine bir sürü örümcek daha yağdı. Saçlarına düşen orumcekleri hisseden Jeff çığlık attı.
Çığlığı sahada duyulunca Kate ayaklandı.
-Bu Jeff, kesinlikle Jeff! Bir şey oluyor orada.
Watterproof bağıran Kate'e baktı.
-Bayan Mirculus sakin olun her şey kontrol altında.
David onu tutup oturttu. Kate heyecandan tırnaklarını yemeye çalıştı. Jeff çığlık attıkça bronz kapı titriyordu.
Jeff eliyle orumcekleri savusturdu. Ama bu öyle bir etkiydi ki hala tepesinde geziyormus gibi hissediyordu. Bu odadan hemen çıkmak istiyordu. Orumcek kalabalığına doğru asasini tuttu ve,
-Aqua Erecto.
Diye bağırdı. Kaynar şu asasindan çıkıp orumcekleri eritirken Jeff başka bir kapıya döndü. Artık takati kalmamıştı. Sinirleri tükenirken
-Alahomora.
Diye inledi ve kapı açıldı. Bronz bir ışık süzülürken Jeff derin bir nefes aldı ve o kapıdan içeri girdi. Şimdi girdiği oda çok karanlıktı ve Jeff asasini sıktı.
-Lumos.
Asadan bir ışık yanıp ortamı aydinlatirken Jeff yürümeye başladı. Catir cubur sesler çıkıyordu. Asasini eğip yeri aydınlattı. Yerde tonlarca iskelet kemiği vardı. Kafa taslarinin kenarlarında yeşil siyah atkilar duruyordu. Jeff nefesini tuttu, demek ki lanete göre Phoenix'te yarışan çocuklar burada ölmüştü. Bu odada lanet hakimdi. Jeff'in kalbi çıkacak gibi oldu. Derin bir nefes aldı. Sanki burnuna ceset kokuları geliyordu. Kate'in dediğini hatırladı, belki de efsanenin çözümü bu odadaydi.
Yürümeye devam etti. Asanin aydınlattığı yerlerde gozune çarpan bir şey oldu. Ona doğru yaklaştı ve üstündeki tozu silip, "şey" i eline aldı. Bu bir defterdi. Ama defteri açmaya zamanı yoktu, odadan çıkması gerekiyordu. Defteri cubbesinin içine koyup yürümeye devam etti. İçinde yazanı çok merak ediyordu. Yürürken önüne üç tane kapı çıktı. Neden bu kadar çok kapı vardı ki? Birinci kapıyı açtı, simsiyah bir duman tiz bir çığlık çıkararak üstünden basıp geçti. İçinden geçen duman Jeff'in dengesini bozdu. Jeff dusecek gibi oldu sendeledi. Sersemlemisti. Dumanın üstünde bıraktığı etkiyi fark edince, dumandan gizlenmiş sersemletme büyüsünü fark etti. Biraz durup gecmesini bekledi. O sırada asayi sallayıp ikinci kapıyı açtı. Bronz ışık suzulunce odaya girdi. Sersemlet, büyüsünün etkisi geçmişti.
Bu oda gayet aydinlikti, asanin ışığını kapattı. Br mağaranin içine benzeyen oda, aydınlık olmasına rağmen insanın tüylerini diken diken ediyordu. Çünkü tiz bir çığlık odanın içinde eko yapıyordu. Çığlığı dinlemeye çalıştı.
-Bul beni, bul beni.
Diyordu çığlık. Jeff uzun adımlarla odayı arsinlamaya başladı. Ama oda labirent gibiydi ve başladığı yere sürekli geri dönüyordu. Başı dönmeye başlamıştı. Jeff bir süre sonra o kadar yoruldu ki, olduğu yere coktu. Başı felaket derecede dönüyordu. Odada ona bir şeyler yapabilir büyü vardı, Zihnini zorladı ve ne olabileceğini düşündü. Olsa olsa Distrain olabilirdi, Jeff'in gözler kararmaya başladı Ama.sanırım bayılıyordu. Büyünün etkisi ile babasının sesinin kulağında cinladigini fark etti.
Bu ses, odadaki çığlığı da bastırdı.
-Jeff....
Babasının sesi titreyerek geliyordu. Jeff görme büyüsünü yavaş yavaş kaybediyordu, ama babasının sesi çok netti.
-Başarabilirsin! Gücüne guven.
Jeff bu sesi ölümüne ozlmisti ve bu odadan çıkması gerekiyordu. Başını salladı ve görmeye çalıştı. Katarti yok oluyordu, ama baş zonklamasi gözünün önüne binlerde çekiyordu. Tutunarak ayağa kalktı ve yürümeye çalıştı. Duvara tutunarak yürümeye devam etti. Birkaç kez daha başladığı yere dönünce odadaki diğer büyüyü fark ettı. Confundus, şaşırma büyüsü de odada vardı. Neden u kadar zor olmak zorundaydı?
Jeff kendine güvenmeye çalıştı. Başarmak zorundaydı. Baş agrisini unutmaya çalışarak gözlerini ayırdı. Ağrı burdan çıkma isteğinin önüne gecmemeliydi. Gözlerini iyice açıp tam karşısına bakınca bir sandik gördü. İçinden çılgınca küfür etmek geldi. O sandik ne kadar zamandır orada duruyordu? Belki kapı aradığı için onu fark etmemişti. Duvara tutunarak ona yaklaştı ve asayi uzattı.
-Alahomora.
Dedi ama sandik açılmadı. Tabi acilmaz, sandik açma büyüsü o değildi. Eliyle açmaya zorladı, açılmadı. Gözlerini kapatıp sandıkta büyüsünü düşündü. Tepme olmaması için tek seferde yapmak zorundaydı. Büyü teperse bir daha büyü yapmaya takati kalmazdı. Çok kez sandik açmıştı, şimdi aklına gelmiyordu. şaşırtma büyüsü sandik başında daha da artmıştı.
-Hadi Jeff, hadi!
Titreyen sesi ile kendine güç vermeye çalıştı ve asayi sandığa dogrulttu.
-Cistem aperio.
Jeff izlerken, sandık hemen açıldı, Jeff sevinmek istedi ama ona da gücü yoktu. Sandığın içindeki yumurtayı aldığı zaman oda eriyerek gözden kayboldu ve Jeff kendini sahaya buldu. Ama o kadar yorgundu ki yere yığıldı. Erine ve Clemence ondan önce çıkmıştı. Onların parkurları bu kadar zor değildi demek ki.
Ernie Jeff yıkılınca yanına kostu ve onu kaldırdı.
-İyi misin?
Ernie'nin yarım yamalak İngilizce'si, Jeff'in kulagina girince gözlerini açtı.
-Bitti mi? -Evet, bitti.
Watterproof yanlarına geldi. Jeff, Ernie'e tutunarak ayakta duruyordu. Watterproof konuştu. -Tebrikler, yumurtaları buldunuz. Yumurtalariniz olgunlasacak ve size bir mesaj verecek. Üç yumurta da olgunlastiktan sonra ikinci yarış başlayacak. Şimdi herkes yemek salonuna gidebilir.
Watterproof uzaklaşırken Kate ve David yanlarına geldi. David, Jeff'i Ernie'den aldı.
-Teşekkürler.
Ernie gülerek giderken, Jeff peşinden seslendi.
-Hey, Ernie. İçeride farklı bir şey buldun mu?
Ernie omuz silkti.
-Yumurta dışında hiçbir şey.
Ernie giderken David fısıldadı.
-Bu çocuk nereli.
Jeff dudak büktü.
-Rus sanırım. -İçeride ne buldun?
Jeff, zorlanarak Kate'e döndü.
-Bir defter. Ama uyumam lazım çocuklar.
Yatakhaneye yürüdüler. Kate defteri, Jeff'in cibbesinden aldı ve o kütüphaneye gitti. Jeff yatağına yatar atmaz uykuya daldı. Şimdi defteri düşünecek halde değildi. David onu bırakıp kütüphaneye gitti.
-Neymis o Kate? -İçinde notlar var. Phill'in ağzından yazılmış...
gamze.
Konu: Geri: Wizardings -X- Çarş. Mayıs 29, 2013 4:57 pm