Konu: Geri: Wizardings -X- Çarş. Mayıs 29, 2013 4:58 pm
Vuhu çok güzel olmuş bebeek devaam
Auburn
Konu: Geri: Wizardings -X- Perş. Mayıs 30, 2013 10:18 am
abi okuyamıyom bile lan. gelince böyl eher yoruma özel yorum yapcam çünkü başlarken çok sevmiştim bu hikayeyi
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Perş. Mayıs 30, 2013 11:38 am
-VIII-
-Günlük mü? -Hayır günlük değil notlar var. Lanetleri not almış -Yani günlük. -Hayır David, günlük değil. -Günlük gibi. -Günlükle not defterini ayirt edebilirim. -Günlüğe çok benziyor.
Kate kafasını kaldirdi ve David'e baktı, bıyık altı bir gülüş yüzüne yerleşmişti.
-Fazlasıyla sinir bozucusun. -Ah teşekkür ederim.
David oturdu.
-Dinliyorum.
Kate defteri onun önüne sürdü.
-Bak bu Phoenix'in yarismamasi laneti. Neden yarışmadıklarını şimdi anlıyorum.
David sayfayi okudu.
-Phoenix yarisamaz, çünkü Dragon Phoenix bu yarışmayı başlattı ve sonra da hep Phoenix'deki öğrenciler kazandı. Tüm hileleri öğretti ve onları birinci yaptı. Bunu biliyorum ve onların yarışmasını adil bulmuyorum. Bu yüzden bu laneti onlara veriyorum. Vay canina! Bunu hiç düşünmezdim. Demek ki o yüzden öğrenciler ölüyor.
Kate gözlerini açtı.
-Bunu biliyor muydun?
David kızardı.
-Evet. Ama şimdi konumuz bu değil.
Kate kaşlarını çattı. David sayfayı çevirdi.
-Spike.. Cliff Spike her zaman iyi bir adam oldu, benim kurucular arasında yer almamı istedi. Ona her zaman her şeyimiz anlatabilirdim. Ama sonra başarıyı her şeyin üstünde tuttu, hırsları onu bir canavara çevirdi, İçindeki canavarı görebiliyordum ve...
David başını kaldirdi.
-Devam etsene. -Bence artık çalışmayı bırakmak zorundasın Kate. -Neden?
David okumaya devam etti.
-Ve ona bir ders vermek için u laneti üzerine saliyorum. Eğer bir Spike öğrencisi hırsına yenik düşüp basarmak için her şeyi arkasına atarsa hırs yaptığı o şey durmadan başına gelir. Ömrü boyunca bu bulmacayı çözemez ve en sonunda delirip ölür. Ben Phill, çekinmeden şunu söyleyebilirim ki Cliff Spike'î böyle öldürdüm.
Kate kaşlarını kaldırdı.
-İnanılmaz.
David defteri daha çok araştırdı.
-İfsa etme.
Kate uzanıp defteri aldı.
-Işte senin lanetin. Eğer bir psişik her ne olursa olsun kendini ifsa ederse, ondan sonra glen ilk psişik ölecektir. -Bunu biliyoruz. -Geri döndürmek için bir şeyler olmalı.
Kate defter sayfalarini cevirmeye başladı.
-Bulmamız gerekiyor.
David onun bu halini görünce ellerini tuttu ve defteri aldı.
-Kate! Kate! Sakin ol! Hırsına yenilme.
Kate gözünden yaşlar akarken konuştu.
-David çözmemiz gerekiyor! Ölmeni istemiyorum. Zaman şu gibi akıyor, bir kaç aya kadar okul bitecek ve sen öleceksin. Buna izin veremem. -Tamam, kaderim bu. Aglamayi birak derin nefes al.
Kate nefes almaya çalıştı.
-Phill'in dediği gibi delirerek ölmek istemiyorsan hırs yapma bunu.
Kate ona baktı.
-Bu daha ciddi David. -Değil Kate, ınan ki değil.
***
Jeff yumurtayı masaya koydu ve izlemeye başladı. Olgunlasmak ne demekti acaba. Ne olması gerekiyordu? Oflayarak elini saçları arasında gezdirdi. O sırada bagirislar duydu camdan sarktigi zaman Kate'in avaz avaz bağırdığını gördü. David de onu susturmak için elinden geleni yapıyordu.
Jeff her şeyi bırakıp aşağıya koştu...
Chelsea
Konu: Geri: Wizardings -X- Perş. Mayıs 30, 2013 3:58 pm
LAN NOLUYO ORDA?! NAZ BU HİKAYE MÜTHİŞ. DEVAAM.
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Perş. Mayıs 30, 2013 6:54 pm
tek sen okuon amk
Chelsea
Konu: Geri: Wizardings -X- Cuma Mayıs 31, 2013 5:43 pm
Okurum tabi olm
Lullaby*
Konu: Geri: Wizardings -X- Salı Haz. 04, 2013 9:10 am
-IX-
Jeff aşağıya indiği zaman David ve Kate birbirlerine bağırıyordu. Herkes başlarına toplanmıştı. -Neler oluyor? -O kadar hırs yaptı ki, deliriyor. -Ne demek bu?
David mavi gözleri dolu dolu Jeff'e baktı.
-Lanetlendi.
Jeff'in agzi açık kaldı. Kate de hala aynı şeyleri tek sarfediyordu ve saçlarını yoluyordu.
-Ona ugrasmamasi gerektiğini söyledim, ama beni dinlemedi. Bu yüzden işin üzerine gitti. Şimdi de böyle oldu. Phill Spike öğrencilerine böyle bir lanet koymuş. Hırsına yenik düşerse deliriyor.
Kate birden susunca ıkisine de ona döndü. Kate ile Tom birbirlerine bakıyorlardı. Tom gözlerini ona dikmişti. Kate de büyülenmiş gibi duruyordu. David koşup aralarina girdi.
Kate Tom'u görmeyince yine konuşmaya başladı.Aynı şeyi tekrar ediyordu.
-Çözmemiz gerekiyor. Çözmemiz gerekiyor......
Tom David'i itti ve Kate'i tuttu.
-Kate Kate bana odaklan. -Bunu nasıl yapıyorsun? -Özel guclere sahip tek kişi sen değilsin. Laneti kaldırman gerekiyor. Jeff'in yumurtası olgunlaşmadan önce bunu hallet, yoksa daha kötüsü olacak.
Tom Kate'i alıp gitti. David Jeff' e döndü. Herkes onlara bakiyordu.
-Dağılın!
David'in sesi o kadar şey çıktı ki herkes yok oldu.
-Yumurta ne durumda? -Hala bir şey olmadı. Gidip bakalım.
Koşarak yukarı çıktılar, Yumurta olduğu gibi duruyordu.
-Defter nerde?
David cubbesinden defteri çıkarıp verdi.
-Watterproof ile konuşmamız lazım. -Hayır Jeff, onu katmak istemiyorum. -Çaremiz var mı? -Bulacağız!
***
Kate sakinlesip oturunca Tom derin bir nefes aldı.
-Bana ne oldu? -Boşver Kate gayet iyisin. Biraz vakit geçirelim.
Tom Kate'deki bu minik hafıza kaybını fırsat bilip kafasını boşaltmak istedi. Ama az sonra Kate hatırladı.
Kate'in yüzünü tutup kendine geçirdi. Kate hala konuşuyordu. Sussun diye, Tom onu birden öptü. Kate onu itti.
-Ne yapıyorsun?
Yeniden bir hafıza kaybı gelmişti, Kate normal görünüyordu. Tom güldü.
***
Jeff ve David kütüphanede oturdular ve önlerindeki kitapları karıştırmaya başladılar. Yarım saat sonra David midesini bulandigini hissetti ve ayaklandı.
-İyi misin?
David cevap vermeden koşarak uzaklaştı. Merdivenlerden çıkarken kusmaya başladı. Kustukca rengi soluk bir maviye donuyordu. Birden hava çok soğuk geldi ve titremeye başladı. Onu Clemence buldu.
-Hey sen iyi misin?
David konuşamadı, çünkü yeniden kusmaya başlamıştı. Clemence onu kaldırıp revire götürdü. David yatağa uzandı. Soluk alış verisleri hizlanmisti. Hemşireler onunla ilgilenmeye başladı. Clemence uzaktan izliyordu.
-Jeff'e haber ver. Ona David'in zamanı geldi de. Tek başına olduğunu söyle.
Clemence'in gözleri doldu ve koşarak çıktı. Tüm okulu takan etti ve Jeff'i kütüphanede buldu.
-David'in zamanı gelmiş, artık tek başınaymışsın. -O nerede? -Revire goturdum, ölü gibi.
Jeff'in kan beynine sıçradı. Ayaklandı. Ama onun yanına gitmek hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Yeniden oturdu ve kitaplara döndü.
-Onu görmeye gitmeyecek misin? -Sen onun yanında ol Clemence lütfen, benim bunu çözmem lazım. -Arkadaşın o haldeyken ödev mı yapacaksın?
Jeff başını kaldırıp yumurtasına baktı.
-Sadece bana izin ver.
Clemence dönüp gitti. Jeff yeniden kitaplara gömüldü.
***
Clemence geldiği zaman David yeniden bir kusma niyetine girmişti. Aradan on beş dakika geçmesine rağmen daha zayıf duruyordu.
-O gelmiyor, ödev yapıyor.
David gulmeye çalıştı.
-Harika!
Clemence anlamadan başını salladı ve onun baş ucuna oturdu.
Jeff yumurtaya ve kitaplara bakarak fazlaca zamanını harcadı, ama sonra dayanamayarak her şeyi aldı ve Watterproof'a doğru yola çıktı. Kütüphaneden çıkarken ayağı takıldı ve yere düştü. Yumurtası yuvarlandı ve bir çift ayağın önünde durdu.
-Hayır, çatlamış olma lütfen.
Yumurtayı alıp kontrol ederken Tom yanına eğildi.
-Nereye gidiyorsun? -Neden buradasın? Kate nerede? -Uyuttum gayet iyi. -Watterproof'a gidiyorum, ona sormam gerekiyor. -Hayır olmaz! Onu bu ise karistiramazsın. -Neden? -Olmaz Jeff.
Tom ona elini uzatti. Jeff kitaplarıyla ayağa kalktı. Tom kitapları alıp kütüphaneye geri girdi. Jeff de yumurta ile peşinden yurudu.
***
David ogurerek uyanınca Clemence de uyandı. Ona hemen kaseyi uzatti ve David kusmaya başladı.
-Bu nasıl bir hastalık David? Neden hiçbir büyü işlemiyor?
David ağzını silip başını kaldirdi.
-Öyle ışte. Boşver. Bana kendinden bahsetsene.
Clemence gülümsedi.
-Erkekler hiç vazgecmiyor değil mı? -Bir erkeği son günlerinde mutlu etmek ister misin? -Saatlerdir seninle oturuyorum ve öğrendiğim bir şey varsa David, ölmeni istemiyorum.
David ona baş parmağı ile 'harika' işareti yaptı.
-Düşüncelerimiz aynı genç bayan.
Clemence tekrar güldü ve yeniden sohbete başladılar.
***
Jeff yumruğunu masaya vurdu.
-Bu laneti çevirmenin bir yolu yok!
Tom onun ağzına vurup susturdu.
-Var Jeff, muhakkak var, Birinci sınıfı üç kez okumanın bana öğrettiği bir şey varsa o da asla pes etme ve her lanet gelir döner. -Bu iki şey oldu.
Tom gözlerini devirdi. Jeff gulmeye başladı. Ama umutsuzluktan gülüyordu. O sırada bir catirti duydular ve yumurtaya donduler aynı anda.
-Sakın bana kazık atma!
Tom yumurtayı işaret etti.
-Onu alıp bak -Uzatır mısın? -Yapamam, lanet... Biliyorsun. -Tamam tamam ir laneti daha kaldıramam!
Jeff yumurtaya uzandı ve aldı. Kontrol etmeye başladı baya büyük bir yarık ile bakisti.
-İşimiz bitti, yakında olgunlasacak. Baksana rengi siyaha dönmeye başlamış ve çatlak da büyük.
Tom uzaktan baktı. Yumurtayı uzun uzun inceledi.
-Jeff belki de çözüm onun içindedir. -Ama yumurta catlarsa her şey bitecek. -İçimden bir ses bunu söylüyor.
Jeff yumurtayı bıraktı ve ona bakmaya başladılar.
Yaklaşık iki saat sonra yumurta yeniden çatladı.
Bu sırada David yeniden kustu. Sanki tüm organları çıkacak gibiydi.
Kate hala derin bir uykudaydi.
Beş saat sonra kutuphane boşalmıştı ve ikisi de uyukluyordu. Yumurta gürültü ile catladiginda birlikte uyandilar. Yumurta ikiye bölündü ve içinden iki parsomen kağıdı çıktı. Jeff birinciyi açtı.
-Bu görev.
Korkarak ikinciye uzandı ve onu açtı. Tomla kağıda bakakaldilar...