Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 6:44 pm
Ve bir yorum!!!!!!!!! devam aşkım!!!!!!! :atankalp:
Mary Jo FOUR
İsim : Demet Mesaj Sayısı : 4326 Yaş : 27 Nerden : İzmir Kayıt tarihi : 18/06/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (200/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 7:25 pm
Gerçekten süpeer
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 7:41 pm
PartOfMe. demiş ki:
Çok harika ! Devam *-*
Çok teşekkürler!
Reason&. demiş ki:
Ve bir yorum!!!!!!!!! devam aşkım!!!!!!! :atankalp:
Tamam aşkım!!!!!! :atankalp:
KingofCarrot demiş ki:
Gerçekten süpeer
Teşekkürler :A
ÇOK SAÇMA BİR BÖLÜM OLDU, SIRF +1 YORUMDAN SONRA DEVAM EDECEĞİMİ SÖYLEDİĞİM İÇİN GECİKTİRMEDİM. KURGUYU MAHVETTİM SANIRIM, TAMAM VURMAYIN :(
Bölüm 2-Mom and Dad
"Ses mutfaktan geliyor." dedim mutfağa doğru bakarken. "Burada beklemeni söylesem yine de benimle geleceksin değil mi?" "Tam üstüne bastın Pris." Gözlerini devirdi ve yanımdan geçerek mutfağa doğru yavaş adımlarla yürüdü. "Gerçekten mi?" dedi gözlerini irice açarken. "Neler oluyor orada?" dedim yanına giderken. "Shelb?!" "Efendim Pris?" "Oscar'ı dışarıda bıraktığını sanıyordum, hatta onu evden uzaklaştırdığını da sanıyordum." derken ellerini göğüslerinde birleştirdi. "Sanırım evin yolunu bulmuş olmalı." "Bana yalan söyleme Shelb. O henüz 2 yaşında bir köpek yavrusu." "Demek ki yavrular daha sadık." dedi gülerken. "Mutfağın haline bak!" "Üzgünüm Pris. Ben hallederim ama lütfen Oscar kalsın." dedi iki elini birleştirip yalvarır pozisyonunu alırken. "Ona yardım ederim Pris." dedim birden. "Pekala." Pris gittikten hemen sonra Shelby kollarını boynuma sardı. O çok narindi, narin bir vampirdi.
*********
"Nora, bu filmi daha ne kadar izleyeceğiz?" "Yaşadığımız müddetçe Gris." Bunun üzerine Gris oflayarak arkasına yaslandı. "Ben biraz hava alacağım." "Tamam, fazla geç kalma Es." Pris'in bu lafı üzerine kafamı sallayarak telefonumu cebime sıkıştırdım.
*********
Bar-sahil ikilemesinde kalırken telefonumun titrediğini hissettim. "Efendim?" derken sahil yolunu yürümeye başladım. "Merhaba, kiminle görüşüyorum acaba?" "Ben Essence Rogers." "Merhaba," diyen ses bir müddet durdu ve devam etti. "Kızım." Boğazımda oluşan yumruyu hissediyordum. Başım dönüyor ve ellerimi hissetmiyordum. "Efendim?" dedim zorla. Karşımdakinin duyduğundan bile şüpheliydim. "Şaşırdığını biliyorum, ben Mady Rogers. Annen." Ne diyeceğimi bilemiyordum. Kapatmalı mıydım? Yoksa bunca senedir nerede olduklarını mı sormalıydım? Ellerim benden izinsiz çalışmış ve telefonu Mady'nin yüzüne kapatmıştı. Mady, Mady Rogers'in yüzüne. Annemin yüzüne. Hızlı adımlarla banka oturduğumda gözlerimin karardığını fark ettim. Lanet olsun. Onlardan nefret ediyordum, ikisinden de. Beni bu kadar etkilememeliydiler. "İyi misin?" Duyduğum sesle irkildim. Yeşil gözlü kıvırcık gözlerini bana dikmiş sorarcasına bakıyordu. "Ben," dedim ve yutkundum. "Sanırım, iyiyim." "Öyle görünmüyorsun." dedi yanıma oturduğunda. "Bilmiyorum." "Sorun ne?" Dudaklarımı bir şeyler söylemek için araladığımda tekrar düşündüm. Ona anlatmalı mıydım? Henüz 2 saniye önce gördüğüm bir adama yıllardır anne ve baba hasretimi anlatmalı mıydım? "Bana anlatabilirsin." dedi güven dolu bir sesle. "Bunu neden yapayım?" "Rahatlarsın?" dedi gözlerini irice açarak. "Ben, iyiyim. Bir şeyim yok." dedikten sonra ayağa kalktım. Tanrım, baş ağrısı vücudumu ele geçirmiş durumdaydı. Ayaklarımın beni taşıyamayacağını anladığımda yere çöktüm. Göz yaşlarım sanki bu anı bekliyormuş gibi birden yanaklarımdan süzülmeye başladılar. Yeşil gözlü kıvırcık beni kollarımdan tuttuğunda ona yaslandım. "Bilmiyorum." dedim nefes nefese kaldığımda. "Neyi?" "Ne yapacağımı." "Anlat bana." dedi beni kendine bastırırken. "Annem ve babam. Yıllar önce beni, bizi terk eden anne ve babam. Şimdi döndüler." Delice ağlıyordum. Neler oluyordu bana? Hayatımda ilk defa acınası hissediyordum, aptal hissediyordum. "Shh. Ben buradayım."
En son Mathers. tarafından Ptsi Eyl. 24, 2012 11:29 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
#BratQueen Midnight Memories
İsim : Ebren :P Mesaj Sayısı : 3246 Nerden : Meltem Kayıt tarihi : 20/07/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (50/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 7:47 pm
Harry beni nasıl aldatırsın *-* :S :W :\'( Devam :\'(
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 7:50 pm
ForeverYoung demiş ki:
Harry beni nasıl aldatırsın *-* :S :W :\'( Devam :\'(
Harry bu, ne yapacağı belli olmuyor o.o
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 8:17 pm
Süperdi ya, kanka süper devamını beklliyoruz o zaman :kalp:
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Ağus. 28, 2012 8:26 pm
Reason&. demiş ki:
Süperdi ya, kanka süper devamını beklliyoruz o zaman :kalp:
Yerim oğlum seni, tamam kank yarın edicem :kalp:
Grenade
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 5:17 am
cok güzell ya devamm
FearLess
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 8:57 am
Oha çok güzel olmuş ama ben hangisiyim :D
Mary Jo FOUR
İsim : Demet Mesaj Sayısı : 4326 Yaş : 27 Nerden : İzmir Kayıt tarihi : 18/06/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (200/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 1:27 pm
Çok iyiydi canımm, devaam
harrylove
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 1:33 pm
Mükemmel olmuş ...hadi devam
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 6:35 pm
Grenade demiş ki:
cok güzell ya devamm
Teşekkürler bebeğiiim.
FearLess demiş ki:
Oha çok güzel olmuş ama ben hangisiyim :D
Teşekkürler, Shelby :D
KingofCarrot demiş ki:
Çok iyiydi canımm, devaam
Teşekkürler canııım.
harrylove demiş ki:
Mükemmel olmuş ...hadi devam
Teşekkürler canım.
+2 yorum?
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 7:39 pm
devam hadi bebeğim :kalp:
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 11:01 pm
SIKILDIM VE YAZMAYA KARAR VERDİM, HE BU ARADA: SET, SENİ ISIRIRIM.
Bölüm 3-In short, Harry.
"Daha iyi misin?" Kafamı sallarken az önce içtiğim suyun kapağını kapatıyordum. "Saat kaç?" dedim kafamı kaldırıp. "3'e geliyor." 3? Gece 3? "Aman. Tanrım." dedim gözlerimi irice açarken. "Geç kaldım, gitmeliyim!" "Bekle," bileğimi kavradı ve bana yaklaştı. "Ben, bir daha görüşmek istiyorum." Sorarcasına kaşlarımı kaldırdım. "İyi olduğunu öğrenmek için?" dedi sonunda bir sebep bulmuş gibi. "Gece beynin çalışmıyor mu yeşil gözlü kıvırcık?" derken ellerimi göğsümde birleştirdim. Doğal olarak gözleri birkaç saniye göğüslerim de oyalanmıştı. "Adım, Harry." "Pekala, o zaman: Gece beynin çalışmıyor mu Harry?" "Başka bahane bulmaya ne dersin?" dedim kaşlarını kaldırıp anlamadığını ifade ederken. "Tamam," dedi ve dudaklarını yaladı. "Sadece seni görmek istiyorum." dedi gözlerini bana dikip. "Üzgünüm kıvırcık." "Lütfen." "Pekala, telefonunu ver." Telefonunu kavradığımda numaramı yazıp telefonu ona geri verdim. Bundan hoşnut olmuş gibi gülümsedi. Kıkırdadım ve arkamı döndüm. "Seni evine bırakmamı ister misin?" Onu duymazdan gelip yoluma devam ettim. İnsanlarla aram pek iyi değildi, beni aranızda anlayabilen var mı?
*********
"Gözleri nasıldı?" "Yeşildi Nora." dedim nefesimi vererek. "Daha kaç kere sormayı planlıyorsun?" "Biriyle tanıştın Es, heyecanlı olmalısın!" "Ama değilim." "Çok sıkıcısın." "Ben de seni seviyorum sevgili kız kardeşim." dedim dil çıkarırken. "Evet Es? Bizimle ne konuşmak istiyorsun?" Pris bitirdiği cümlesinin cevabını merakla bekliyordu. "Dün, sahile gittiğimde biri aradı." dedim ve gözlerimi kapattım. Bunu düşünmek bile başımın ağrımasına yetiyordu. "Evet?" dedi Maggie. "Numara kayıtlı değildi ve arayan," Gözlerimi Shelby'e kilitledim. "Annemdi, Mady Rogers." "Ne?" diye yerinden sıçradı Nora. "Bu-nu nereden biliyorsun?" Bunun üzerine bakışlarımı Giselle çevirdim. "Yani, ya kandırılıyorsan?" "Bilmiyorum." dedim ve bakışlarımı tekrar Shelby'e çevirdim. "Aman. Tanrım!" derken gözlerimi parlıyordu. "Size demiştim, bizim için döndüler!" Ağaya kalkıp ellerini birbirine vurdu ve yanıma doğru koştu. "Sesi nasıldı Es? Hala eskisi gibi yumuşak mı?" "Bilmiyorum." dedim gözlerimi yere dikerken. "Peki nerede olduklarını söylediler mi?" "Hayır." "Ya ne zaman geleceklerini?" "Hayır Shelb." "Öyle-" "Sakin ol Shelb." diye sözünü kesti Pris. "Onunla ne konuştun Es?" diye devam etti. "Hiçbir şey." dedim konuşmayı hatırlamaya çalışırken. "Adını duyduğumda telefonu yüzüne kapattım." "Ne yaptım dedin?" Şaşkın gözlerle bana bağıran Shelby'e bakıyordum. Benim küçük kız kardeşime ne olmuştu? O narin vampire ne olmuştu? "Şaş-kındım," dedim ve yutkundum. "Ne yapacağımı bilmiyordum." "Mesela onlara nerede olduklarını sorabilirdin?!" derken imalı bakışlarını bir kez daha üstümde gezdirdi. "Şaşkındım diyor, Shelb. Uzatma!" "Kapa çeneni Giselle! Aov, üzgünüm. Henüz anne ve baban seni aramadıkları için çok mu üzülüyorsun yoksa?" "Shelby, odana!" Pris, Shelb'e odasını işaret ettiğinde Shelb'i izliyordum. Sadece iki saniyede ne kadar da çabuk değişmişti Tanrı aşkına. "Sen iyi misin, Es?" Elini omzuma atan Gris'i gördüğümde gülümsedim. "İyiyim." Başımı omzuna dayadığında tam karşımda Maggie'i gördüm. Mimikleriyle iyi olup olmadığımı soruyordu. Kafamı salladım ve Gris'e daha çok sarıldım.
*********
Yastığım mı titriyordu yoksa başım mı? Baş ağrısından baş titremesine bölüm mü atlamıştım? Tanrım! Belki de titreyen dün gece yastığımın altında unuttuğum telefonumdur? "Efendim?" dedim gözlerimi dahi açmadan. "Uyuyor muydun? Üzgünüm." "Evet, maalesef." derken sesi tanımaya çalışıyordum. "Daha sonra ararım o zaman?" "Tamam, yeşil gözlü kıvırcık." dedim nihayet sesi tanıdığımda. "Kısaca Harry diyebilirsin." "Ah, mantıklı." Kıkırdadığını duyduğumda elimde olmadan gülümsedim. "Görüşmek üzere." "Görüşürüz." Telefonu kapattığımda kafamı yastığa gömdüm. "Aman. Tanrım!" "Demek numaranı da verdin!" "Bu kısmı atlamışsın uykucu!" Gözlerimi açtığımda Nora-Shelby-Maggie üçlüsüyle karşılaştım. "Bakın bayanlar, uyumam gerekiyor. Uykusuz olduğum gün içinde neler yapabileceğimi kestirebilir musunuz?" "Bize şu olayı detaylı anlat." Shelby dünden bugüne yine sakinleşmişti anlaşılan. "Gün içindeki eziyetlerine bile katlanacağız, halimizi düşünebiliyor musun?" Maggie'i ilk defa bu kadar heyecanlı görüyordum. "Lanet olsun, uyumak istiyorum!" "Tamam, uyanınca anlatır. Onu rahat bırakın kızlar." Şaşkın gözlerle Nora'ya bakmayı kesip tekrar yastığıma gömüldüm. Bu fırsat elime bir daha geçmezdi. Tekrardan; iyi geceler millet!
*********
"Kahretsin!" diye yataktan sıçradığımda Sevimli Üçlü -NoraSheblyMaggie- karşımda sırıtıyordu. "Bu hanginizin fikriydi bilmiyorum ama bunu ödeyeceksiniz küçük fareler!" diye bağırırken elimde ıslak saçlarımı kuruluyordum. "Hey, ıslak uykucu! Telefonun çalıyor!" Sinirle nefesimi verirken Nora'nın elinden telefonumu sertçe aldım. "Harry seni bu kadar etkiliyor mu yani?" diye sırıtırken Maggie durumun ciddi olduğunu anlamıştı. "Sen iyi misin Es?" "Bu," dedim ve nefesimi düzenlemeye çalıştım. Dudaklarımı yaladıktan sonra devam ettim: "Mady Rogers."
En son Mathers. tarafından Ptsi Eyl. 24, 2012 11:30 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
#BratQueen Midnight Memories
İsim : Ebren :P Mesaj Sayısı : 3246 Nerden : Meltem Kayıt tarihi : 20/07/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (50/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Ağus. 29, 2012 11:58 pm
Hı oldu o zamann -,- Sen bana diğer bölümleri yolla ben merak ölmeyeyim ok??
sexwithjensen Midnight Memories
İsim : ŞİMŞEK Mesaj Sayısı : 3800 Nerden : GAFAM GİRSİN HERYERE Kayıt tarihi : 29/07/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (150/50000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Perş. Ağus. 30, 2012 7:57 am
Yeşil gözlü kıvırcık djhsjkjsj
Çok güzeldi bebeğim <3
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Cuma Ağus. 31, 2012 12:24 pm
-NoraSheblyMaggie- yakıyoz honey biz :sırıtankız: ay heri kankime bak beğğ <3 oha lan yine mi aradı anne :O :O :O mükemmel devam :kalp: :kalp: :kalp:
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Cuma Ağus. 31, 2012 3:59 pm
ForeverYoung demiş ki:
Hı oldu o zamann -,- Sen bana diğer bölümleri yolla ben merak ölmeyeyim ok??
Beğenmene ve merak etmene sevindim Mel'im :D
Madisonia' demiş ki:
Yeşil gözlü kıvırcık djhsjkjsj
Çok güzeldi bebeğim <3
Aynen öyle asdfgh -Teşekkür ederim canııım <3
Reason&. demiş ki:
-NoraSheblyMaggie- yakıyoz honey biz :sırıtankız: ay heri kankime bak beğğ <3 oha lan yine mi aradı anne :O :O :O mükemmel devam :kalp: :kalp: :kalp:
Yakarsınız :sırıtankız: Anne hep arar *-* Teşekkür ederiim <3
-O KADAR KÖTÜ MÜ, NİYE KİMSE OKUMADI :S
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Cuma Ağus. 31, 2012 4:12 pm
devam aşkım ben bakıyom :atankalp:
beyourself`
Konu: Geri: Just Want to Love. Cuma Ağus. 31, 2012 4:37 pm
KIZIIIIIIIIIIIMMMM ÇOOOK İYİ BUUUUUUUUUUUUUU!!!!!!!!11 <3<3<3<<3 ÇOK BEĞENDİM TAKİPÇİNİİİM :)))
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Cuma Ağus. 31, 2012 4:43 pm
beyourself` demiş ki:
KIZIIIIIIIIIIIMMMM ÇOOOK İYİ BUUUUUUUUUUUUUU!!!!!!!!11 <3<3<3<<3 ÇOK BEĞENDİM TAKİPÇİNİİİM :)))
KIIZIIIIIIIIIIM YERİM?! TEŞEKKÜR EDERİİİM <3
Colorfullife'
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 8:16 pm
Çok beğendimm :L Ellerine sağlık.Diğer bölümü sabırsızlıkla bekliyorum ağğ:
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 8:39 pm
Bölüm 4-The members of the new Versty
Her iki toplulukta da üç cins bulunurdu: vampirler, kurt adamlar, cadılar. Tek fark her iki topluluğa özel bir dövme vardı. Bu onların simgesini oluştururdu. Versty topluluğunun dövmesi: Özgürlüğü simgeleyen bir yıldız V&R harflerinin yarısını içine alıyordu. Cens topluluğunun dövmesi ise: Gücü temsil eden bir yıldırım ve yanında da C&S harflerinin olduğu bir dövme. Bu dövmeler genellikle boyunda bulunuyordu.
*********
Bir Shelby'e bir telefona bakıyordum. Telefonu elimden kaptığı gibi açtı. "Alo?" "-" "Ben, Shelby." dedi tüm hayal kırıklığıyla. "-" "İyiyim annecim." dediği an yerimden sıçradım ve telefonu elinden sertçe aldım. "Bayan, bir daha bizi rahatsız etmeyin lütfen!" dedikten sonra telefonu kapatıp hışımla Shelby'e döndüm. "Annecim? Sen ciddi misin Shelby?" "Bunu neden yaptın Es?" "Yıllardır neredeydiler, ha? Düzenimizi kurmuşken tekrar bizi dağıtmalarına izin vermeyeceğim!" dedikten hemen sonra onlara kapıyı işaret ettim. Demek istediğimi anladılar ve hemen odadan çıktılar. Bu kadar şaşırmakta haklıydılar: Ben asla Shelby'e bağırmazdım. "Bak kıvırcık, şu an gerçekten konuşacak durumda değilim. Ben seni aramadan: beni arama?" Az önce Harry'den gelen telefonu açmış ve direk bunu söylemiştim. "Ta-tamam." Lanet olsun. Elimdeki telefonu yere fırlatmamak için yatağın üstüne bıraktım ve banyoya doğru yürümeye başladım. Bu tür zamanlarda hepimizin tek kurtarıcısı vardır: duş almak.
*********
"Nereye gidiyoruz Gris?" "Sizi biriyle tanıştıracağım." derken gözlerinin içi parlıyordu. "Aşık oldu sanırım." diye fısıldadı Maggie yanımda yürürken. "Nereden anladın?" "Gözlerinin içi parlıyor Es." "Göz içi parlayınca aşık mı olunuyor?" dedim yüzümü buruşturarak. "Aşktan gerçekten anlamıyorsun." derken gözlerini deviriyordu. "Ben de seni seviyorum kız kardeşim." Dilini çıkarıp koluma girdi ve yürümeye devam ettik. "İşte geldik!" dedi ara sokağa girdiğimizde. "Gece 3'te buraların pek iyi bir tercih olduğunu zannetmiyorum millet." dedi arkamızda bıraktığımız sarhoşa korku dolu gözlerle bakarak. "Unuttun mu, biz vampiriz?" diye söylendi Giselle bir şey hatırlatmak ister gibi. Shelb gözlerini devirdi ve yürümeye devam etti. "Sonunda Gris!" dedi karanlıktan çıkan sarışın. "Naber Emma?" "Fena değil." "Biz de iyiyiz adamım." Diğer iki kız da karanlıktan çıktığında Mag ile birbirimize baktık. "Burada neler oluyor?" diye araya girdi Pris. "3 Versty daha buldum. Emma, Calla ve Ora. Üçü de Amerikan." "Hepiniz vampir misiniz?" diye sordu merakla Nora. "Hayır tatlım, sadece ben vampirim." dedi sarışın, yani Emma. "Biz de cadıyız." dedi elini kaldırırken esmer olan. Sanırım bu da Ora'ydı. "Evet, her neyse. Gris sizinle kalabileceğimizi söyledi. Evinizde kaç oda var?" Bunun üzerine önce hepimiz birbirimize daha sonra da Gris'e baktık. "Hadi ama, biz aynı topluluğa üyeyiz!" dedi bir adım geri çekilirken. "Üzgünüm bayanlar, bizimle gelmiyorsunuz." diye kestirip attı Giselle. "Hey, bekleyin." dedim ve duraksadım. "Nereden geldiniz?" "Amerika." "Neden?" diye karşılık verdim Calla'a. "Çünkü Cens'ler Amerika'ya yerleştiler bile güzelim." dedi elindeki sigarayı yere atıp. "Annemler bu yüzden buraya gelmiş olmalı." "Efendim?" dedi Shelby. Pris pot kırmış gibi etrafı süzerken Ora konuşmaya başladı. "Artık gitsek? Oldukça açım da." "Bizimle. Gelmiyorsunuz." dedi Giselle dişlerinin arasından. Emma kafasını Gris'e çevirdiğinde, Gris söylemek için bir şeyler aramaya başladı: "Bize yardımcı olabilirler." "Hangi konuda?" "İllaki işinize yararız hanımlar." Kafamı Ora'a çevirdim. Elinde bir bira şişesi tutuyordu. Bunlar kaç gündür sokaktalar Tanrı aşkına? "Tamam, bırakın gelsinler." dedim ve ara sokaktan çıkış yoluna doğru yürümeye başladım. "Ama-" Giselle itiraz edecekken sözünü kestim: "Gerçekten işimize yarayabilirler kuzen." dedim arkamı dönmeden. "Hey, naber güzelim?" Önümdeki 60'lı yaşlarındaki sarhoşa tiksintiyle bakarken dişlerimi sıktım. "Bana bulaşmayı inan istemezsin, ihtiyar." dedim dişlerimin arasından. "Bulaşmak istiyorum." dedi ve dudaklarını yaladı. İğrenç. Hızla onu alıp duvara yasladığımda dişlerimi ortaya çıkardım ve göz çevremin kızarmasına-damarlarımın çıkmasına izin verdim. "Bir daha düşün, derim." "T-a-tamam. Bırak gideyim, yalvarırım bırak beni." derken gözlerini gözlerimle buluşturmamaya özen gösteriyordu. Onu bıraktığım an elindeki içki şişesini fırlatıp koşmaya başladı. Son duyduğum: sessiz ara sokakta yere düşen şişenin yankısıydı.
*********
"Sert bir kızsın." dedi elindeki kahveden bir yudum daha aldığında Emma. Tamam, kabul ediyorum: ona ısınmıştım. "Yeri gelince." "Ya, evet." dedi ve güldü. "Şey, eğer özel değilse anne ve babanın nerede olduğunu öğrenebilir miyim?" "Tabii ki değil, onlar öldüler. Cens'ler tarafından." "Pek etkilenmişe benzemiyorsun. Yani, ölmelerinden." "Aslında, hayır." dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı. "Onlar gittikten sonra her şey daha da kolaylaştı. Dudaklarımı "anladım" anlamında büzerken kafamı pencereye çevirdim. Saat 6'ya geliyor ve gün aydınlanıyordu. Emma ile benim odamda oturuyorduk, sanırım benim odamda uyuyacaktı. "Hey, Gris hoş çocuk değil mi?" dedim sırıtırken. "Evet," dedi ve içli bir nefes aldı. "Sorun ne?" "Hiçbir sorun yok." "Öyle gözükmüyor." dedikten sonra benden kaçan gözlerini yakalamak için yüzüne doğru eğildim. "Ben, aşık olmayı sevmem." "Anlamadım?" "Öyle işte, sevmem ama Gris bunu zorluyor." "Yani ona aşıksın." "Hayır." dedi düz bir sesle. Kaşlarımı kaldırıp güldüğümde omzuma hafifçe vurdu. "Siz İngiliz misiniz?" "Hayır, Amerikan. Anne ve babam bizi terk ettiğinde Londra'ya taşındık." "Kaç yaşındasın?" diye sordu merakla. "120." "Benden büyüksün, ben 90'ıma dün girdim." "Kendimi yaşlı hissediyorum." "Fiziğin bunu yalanlıyor." dediğinde ikimiz de güldük ve kahvelerimizi içmeye devam ettik.
-Çok yoruldum, umarım beğenirsiniz. Benim içime sindi bu bölüüm. Dövmeler bunlar efendiiim:
Bir de hikayemize gördüğünüz gibi üç kişi daha katıldı, Emma-Calla-Ora. Emma Warner-Ebrar.
Calla Ryder-Sinem.
Ora Earle-Naz.
En son Mathers. tarafından Ptsi Eyl. 24, 2012 11:33 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Hazel
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 9:12 pm
Oooo harika olmuş,devaam!
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 9:13 pm