I Just Wanna Love You *5-Surprise

Bölüm 5-Surprise
"Çok güzel görünüyorsun."
Kapının önünde duran Pembe Dudak, bu sözlerle yanaklarımın pembeleşmesine neden oluyordu.
"Teşekkür ederim. Sen de fena değilsin."
Son cümlem üzerine kahkaha atarken anneme el sallayıp evden çıktım. Arabanın yanına geldiğimizde kapıyı açarak önümde eğildi. Gülümserken başımla teşekkür ettim ve arabaya bindim. Kapımı kapattıktan sonra arabanın önünden dolanarak sürücü koltuğuna oturdu, ben de bu sırada elbisenin eteğiyle uğraşıyordum.
"Beni nereye götüreceksin?"
"Sürpriz."
"Şaka yapıyorsun, değil mi!"
Alayla Liam'a baktım.
"Elbette hayır." dedikten sonra önüne dönmüş ve tüm ciddiyetiyle arabayı sürmeye başlamıştı. Bense onu izliyordum. Gerçekten müthiş görünüyordu. Uzamakta olan saçları, spor kıyafetine uyum sağlamıştı. Yol boyunca yanıp sönen ışıklardan görebildiğim kadar pembe dudakları yine tüm kusursuzluğuyla gözler önündeydi. Daha fazla ona bakmamam gerektiğini biliyordum ama dayanamıyordum. Başını bana çevirmesiyle gözlerimi kaçırdım. Yanımda kıkırdadığını duyabiliyordum. Hiç bozuntuya vermeden başımı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım.

*********

"Liam, burası muhteşem olmuş!"
Adını bilmediğim sahile geldiğimizde ışıldayan çardak göze çarpıyordu. Çardağa ulaştığımızda ağzımdan dökülen sözler bunlar olmuştu.
"Dün bütün gün burayla uğraştım."
"Buna değmiş."
"Senin burada olman, buna değdi."
Tekrar başımı ona doğru çevirdiğinde pembe dudakların kıvrıldığını gördüm, ben de ona gülümsedim.
"Bu anı bozmak istemem ama çok açım!"
Ben el çantamı masanın üzerine bırakıp sandalyeye kendimi atarken Liam kahkaha atıyordu. Biz dalgalar eşliğinde yemeklerimizi yerken size burayı betimleme mi ister misiniz?
Kumsalın ortasındaki üstü kapalı çardağı renkli ışıklarla süsleyen Liam, bir de masayı yemeklerle donatmıştı. Kenardaki hoparlör dikkatimi çekerken Liam'a baktım.
"O ne için?"
"Görürsün."
"Bu gece hep gizemli mi davranacaksın?"
"Evet, tüm gece gizemli davranacağım."
"Öyle olsun." derken önümdeki biftekten biraz daha aldım.
Ayağa kalkan Liam'a şaşkınca baktım. Masanın üzerindeki şampanyayı eline aldı. O şampanya ne zamandan beri oradaydı? Bunu ben neden görmemiştim? Ben ve şampanyayı görememek!
"Beraber açmaya ne dersin?"
"Aslında izlemeyi tercih ederim."
"Hadi ama!"
Kahkaha atarak yanına gittim.
"Üçten geriye say."
Anlamsızca ona baktığımda dudaklarını ıslatması yetmişti. Başımı olumlu anlamda sallarken gülümsedi.
"3, 2 ve 1!"
Ben "1" der demez Liam şampanyanın kapağını açtı. İçinden çıkan içkiyle her yerimiz ıslanmıştı ve buna aldırmadan kahkahalar atıyorduk.
"Elbisemi mahvettin Liam!"
"Hala güzelsin."
"Islak elbiseyle mi?"
"Evet."
Gülerek başımı kaldırdığımda o da gülüyordu.
"Peki öyle olsun."
Bir şey söylemeden bakmaya devam ediyordu.
"Acaba şampanyayı içecek miyiz yoksa sadece gösteriş için mi açtık?"
Gülerek şampanyayı bardaklara boşalttı. Ben de yerime geçtim.

*********

"Elbette Lebron çok iyi ama Kobe'nin eskiyeceğini sanmıyorum."
"Kesinlikle."
Beni onayladıktan sonra az önce açtığımız kırmızı şarabından bir yudum aldı.
"Sence bu sene kim kazanacak?"
"Bence yine Miami Heat alacak kupayı."
"Oklahoma'nın da şansı var."
"Oklahoma City Thunder? Geçen sene Heat neredeyse tüm maçları aldı finalde."
"Thunder için kötü bir dönemdi."
"Hayır, değildi. Finale kadar geldiler Liam, nasıl kötü bir dönem olabilir!"
Ben kahkaha atarken, Liam hala Thunder'i savunuyordu.
"NBA ile ilgilenmen hoşuma gitti."
Gülümsedim ve şarabımdan bir yudum aldım.
"Bunları kim hazırladıysa, bu işten anlıyor!"
"Desene iddiayı kaybettim."
Anlamsızca ona baktım.
"Yemekleri Hazza yaptı. Yani, Harry."
"Styles olan, sizin grupta olan?"
"Evet, yemek konusunda oldukça iyi."
"Peki şu iddia olayı ne?"
"Ben yemeklerle ilgili yorum yapmayacağını söyledim, Hazza da yapacağını hatta çok beğeneceğini söyledi."
"İddiayı kazandığına göre ödülü ne?"
"Bunu gecenin sonunda öğreneceksin."
Kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Liam'sa yavaşça yerinden kalktı ve slow bir müzik açtı. Bu gerçekten Adele'nin Someone Like You şarkısı mıydı?
"Benimle dans eder misiniz güzel bayan?"
"Şaka yapıyor olmalısın Liam!"
Kafasını "Hayır" anlamında sallarken kahkaha atıyor, bana doğru uzattığı eline bakıyordum. Hoparlörün neden burada olduğunu artık biliyoruz millet!

-AL SET AŞKIM! ASLINDA DAHA YAZCAKTIM AMA MAALESEF ÇIKMAM GEREK :((( YAZIM HATAM VARSA, KUSURA BAKMA. KONTROL ETMEDEN YAYINLADIM :((((((