Konu: Geri: Just Want to Love. Cuma Ağus. 31, 2012 4:43 pm
beyourself` demiş ki:
KIZIIIIIIIIIIIMMMM ÇOOOK İYİ BUUUUUUUUUUUUUU!!!!!!!!11 <3<3<3<<3 ÇOK BEĞENDİM TAKİPÇİNİİİM :)))
KIIZIIIIIIIIIIM YERİM?! TEŞEKKÜR EDERİİİM <3
Colorfullife'
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 8:16 pm
Çok beğendimm :L Ellerine sağlık.Diğer bölümü sabırsızlıkla bekliyorum ağğ:
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 8:39 pm
Bölüm 4-The members of the new Versty
Her iki toplulukta da üç cins bulunurdu: vampirler, kurt adamlar, cadılar. Tek fark her iki topluluğa özel bir dövme vardı. Bu onların simgesini oluştururdu. Versty topluluğunun dövmesi: Özgürlüğü simgeleyen bir yıldız V&R harflerinin yarısını içine alıyordu. Cens topluluğunun dövmesi ise: Gücü temsil eden bir yıldırım ve yanında da C&S harflerinin olduğu bir dövme. Bu dövmeler genellikle boyunda bulunuyordu.
*********
Bir Shelby'e bir telefona bakıyordum. Telefonu elimden kaptığı gibi açtı. "Alo?" "-" "Ben, Shelby." dedi tüm hayal kırıklığıyla. "-" "İyiyim annecim." dediği an yerimden sıçradım ve telefonu elinden sertçe aldım. "Bayan, bir daha bizi rahatsız etmeyin lütfen!" dedikten sonra telefonu kapatıp hışımla Shelby'e döndüm. "Annecim? Sen ciddi misin Shelby?" "Bunu neden yaptın Es?" "Yıllardır neredeydiler, ha? Düzenimizi kurmuşken tekrar bizi dağıtmalarına izin vermeyeceğim!" dedikten hemen sonra onlara kapıyı işaret ettim. Demek istediğimi anladılar ve hemen odadan çıktılar. Bu kadar şaşırmakta haklıydılar: Ben asla Shelby'e bağırmazdım. "Bak kıvırcık, şu an gerçekten konuşacak durumda değilim. Ben seni aramadan: beni arama?" Az önce Harry'den gelen telefonu açmış ve direk bunu söylemiştim. "Ta-tamam." Lanet olsun. Elimdeki telefonu yere fırlatmamak için yatağın üstüne bıraktım ve banyoya doğru yürümeye başladım. Bu tür zamanlarda hepimizin tek kurtarıcısı vardır: duş almak.
*********
"Nereye gidiyoruz Gris?" "Sizi biriyle tanıştıracağım." derken gözlerinin içi parlıyordu. "Aşık oldu sanırım." diye fısıldadı Maggie yanımda yürürken. "Nereden anladın?" "Gözlerinin içi parlıyor Es." "Göz içi parlayınca aşık mı olunuyor?" dedim yüzümü buruşturarak. "Aşktan gerçekten anlamıyorsun." derken gözlerini deviriyordu. "Ben de seni seviyorum kız kardeşim." Dilini çıkarıp koluma girdi ve yürümeye devam ettik. "İşte geldik!" dedi ara sokağa girdiğimizde. "Gece 3'te buraların pek iyi bir tercih olduğunu zannetmiyorum millet." dedi arkamızda bıraktığımız sarhoşa korku dolu gözlerle bakarak. "Unuttun mu, biz vampiriz?" diye söylendi Giselle bir şey hatırlatmak ister gibi. Shelb gözlerini devirdi ve yürümeye devam etti. "Sonunda Gris!" dedi karanlıktan çıkan sarışın. "Naber Emma?" "Fena değil." "Biz de iyiyiz adamım." Diğer iki kız da karanlıktan çıktığında Mag ile birbirimize baktık. "Burada neler oluyor?" diye araya girdi Pris. "3 Versty daha buldum. Emma, Calla ve Ora. Üçü de Amerikan." "Hepiniz vampir misiniz?" diye sordu merakla Nora. "Hayır tatlım, sadece ben vampirim." dedi sarışın, yani Emma. "Biz de cadıyız." dedi elini kaldırırken esmer olan. Sanırım bu da Ora'ydı. "Evet, her neyse. Gris sizinle kalabileceğimizi söyledi. Evinizde kaç oda var?" Bunun üzerine önce hepimiz birbirimize daha sonra da Gris'e baktık. "Hadi ama, biz aynı topluluğa üyeyiz!" dedi bir adım geri çekilirken. "Üzgünüm bayanlar, bizimle gelmiyorsunuz." diye kestirip attı Giselle. "Hey, bekleyin." dedim ve duraksadım. "Nereden geldiniz?" "Amerika." "Neden?" diye karşılık verdim Calla'a. "Çünkü Cens'ler Amerika'ya yerleştiler bile güzelim." dedi elindeki sigarayı yere atıp. "Annemler bu yüzden buraya gelmiş olmalı." "Efendim?" dedi Shelby. Pris pot kırmış gibi etrafı süzerken Ora konuşmaya başladı. "Artık gitsek? Oldukça açım da." "Bizimle. Gelmiyorsunuz." dedi Giselle dişlerinin arasından. Emma kafasını Gris'e çevirdiğinde, Gris söylemek için bir şeyler aramaya başladı: "Bize yardımcı olabilirler." "Hangi konuda?" "İllaki işinize yararız hanımlar." Kafamı Ora'a çevirdim. Elinde bir bira şişesi tutuyordu. Bunlar kaç gündür sokaktalar Tanrı aşkına? "Tamam, bırakın gelsinler." dedim ve ara sokaktan çıkış yoluna doğru yürümeye başladım. "Ama-" Giselle itiraz edecekken sözünü kestim: "Gerçekten işimize yarayabilirler kuzen." dedim arkamı dönmeden. "Hey, naber güzelim?" Önümdeki 60'lı yaşlarındaki sarhoşa tiksintiyle bakarken dişlerimi sıktım. "Bana bulaşmayı inan istemezsin, ihtiyar." dedim dişlerimin arasından. "Bulaşmak istiyorum." dedi ve dudaklarını yaladı. İğrenç. Hızla onu alıp duvara yasladığımda dişlerimi ortaya çıkardım ve göz çevremin kızarmasına-damarlarımın çıkmasına izin verdim. "Bir daha düşün, derim." "T-a-tamam. Bırak gideyim, yalvarırım bırak beni." derken gözlerini gözlerimle buluşturmamaya özen gösteriyordu. Onu bıraktığım an elindeki içki şişesini fırlatıp koşmaya başladı. Son duyduğum: sessiz ara sokakta yere düşen şişenin yankısıydı.
*********
"Sert bir kızsın." dedi elindeki kahveden bir yudum daha aldığında Emma. Tamam, kabul ediyorum: ona ısınmıştım. "Yeri gelince." "Ya, evet." dedi ve güldü. "Şey, eğer özel değilse anne ve babanın nerede olduğunu öğrenebilir miyim?" "Tabii ki değil, onlar öldüler. Cens'ler tarafından." "Pek etkilenmişe benzemiyorsun. Yani, ölmelerinden." "Aslında, hayır." dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı. "Onlar gittikten sonra her şey daha da kolaylaştı. Dudaklarımı "anladım" anlamında büzerken kafamı pencereye çevirdim. Saat 6'ya geliyor ve gün aydınlanıyordu. Emma ile benim odamda oturuyorduk, sanırım benim odamda uyuyacaktı. "Hey, Gris hoş çocuk değil mi?" dedim sırıtırken. "Evet," dedi ve içli bir nefes aldı. "Sorun ne?" "Hiçbir sorun yok." "Öyle gözükmüyor." dedikten sonra benden kaçan gözlerini yakalamak için yüzüne doğru eğildim. "Ben, aşık olmayı sevmem." "Anlamadım?" "Öyle işte, sevmem ama Gris bunu zorluyor." "Yani ona aşıksın." "Hayır." dedi düz bir sesle. Kaşlarımı kaldırıp güldüğümde omzuma hafifçe vurdu. "Siz İngiliz misiniz?" "Hayır, Amerikan. Anne ve babam bizi terk ettiğinde Londra'ya taşındık." "Kaç yaşındasın?" diye sordu merakla. "120." "Benden büyüksün, ben 90'ıma dün girdim." "Kendimi yaşlı hissediyorum." "Fiziğin bunu yalanlıyor." dediğinde ikimiz de güldük ve kahvelerimizi içmeye devam ettik.
-Çok yoruldum, umarım beğenirsiniz. Benim içime sindi bu bölüüm. Dövmeler bunlar efendiiim:
Bir de hikayemize gördüğünüz gibi üç kişi daha katıldı, Emma-Calla-Ora. Emma Warner-Ebrar.
Calla Ryder-Sinem.
Ora Earle-Naz.
En son Mathers. tarafından Ptsi Eyl. 24, 2012 11:33 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Hazel
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 9:12 pm
Oooo harika olmuş,devaam!
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 9:13 pm
Styles. demiş ki:
Oooo harika olmuş,devaam!
Çok teşekkür ederim bebeğiiiim!
Lullaby*
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 10:04 pm
Off çok güzel <3<3<3<3
Ora ya bayıldım <3<3 kendimi seviyorum devam <3
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. C.tesi Eyl. 01, 2012 10:08 pm
Kaptan*12 demiş ki:
Off çok güzel <3<3<3<3
Ora ya bayıldım <3<3 kendimi seviyorum devam <3
Teşekkür ederim canııım <3 -Ben de bayıldım o.o
beyourself`
Konu: Geri: Just Want to Love. Paz Eyl. 02, 2012 10:24 am
"Bu tür zamanlarda hepimizin tek kurtarıcısı vardır: duş almak." Aynen öyle. <3 Kaç yaşındasın; 120. hmm ben de 90, afsafsga. Allah'ım yeaa vampir olmak vardı oooof off. Gris. :sırıtankız: Süper olmuş birtanem, uzun uzun okudum valla sıkılmadan. Emeğine, ellerine sağlık devamını bekliyoruum meraklaa. <33 :oley:
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Paz Eyl. 02, 2012 2:46 pm
oha oha bayıldım aşkım len <3 ayayay bizim liam falan gelcek mi ne zaman gelcek liam aşkım gelsin kanki :S :S :S süper süper devam <33333
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Ptsi Eyl. 03, 2012 9:45 pm
Hepinize yorumlarınız için teşekkür ederim ama hikayem resmen sevilmemiş. Böyle giderse final olacak :S
Bölüm 5-The Party
Maggie ile evde yalnızdık, diğerleri biraz hava almak için dışarıya çıkmışlardı. Emma, Calla ve Ora mı? Onlara şu 2 günde çok ısındık. Göründükleri kadar havalı tipler değillermiş. "Partiye onu da çağıracağım." Maggie kimden bahsettiğimi anlamak istermiş gibi gözlerini kıstı. "Harry," derken bakışlarımı Maggie'den gizledim. "Aman. Tanrım! Ondan hoşlandığını biliyordum!" "Ne alakası var Tanrı aşkına? Sadece partiye çağıracağım. Bu kadar." "Tamam, hadi ara." dedi heyecanla. "Merhaba." dedi gayet sakin bir ses tonuyla. "Merhaba," dedim ve nefes alıp verdikten sonra devam ettim. "O gün seni terslediğim için üzgünüm. Zor bir gün oldu." "Sorun değil, sonuçta aradın." "Evet." dedim ve güldüm. "Ee?" "Ah," Neden aptal gibi durmuştum ki? "Bizimkilerle bir parti vermeyi düşünüyoruz. Gelmeni çok isterim." "Ciddi misin?" "Evet". Gülümsediğini hissedebiliyordum. "Çok sevinirim. 4 kişiye daha yeriniz var mı?" "Tabii ki var." dedim ve sırıttım. "Partide görüşmek üzere küçük hanım." "Görüşmek üzere." dediğim an telefonu kapattım. Aman Tanrım, ben ne yapmıştım? "Geliyorlar." "-lar?" derken kaşlarını kaldırdı Mag. "4 arkadaşıyla gelecek." "Parti oldukça kalabalık olacak ve bu çok iyi olacak!" Ellerini birbirine vurarak arkasına yaslandı.
*********
Tanrım! 2 katlı evde adım atacak yer bulamazdınız. Anlaşılan Nora fırsatı iyi değerlendirmiş. "Hey, çek ellerini ayıcığımın üzerinden!" derken 18lik sarhoştan ayıcığımı kaptım. "Sevişecek başka yatak bulamadınız mı? Çıkın odamdan!" Sonunda odamı boşalttığımda kapısını kilitledim ve giydiğim beyaz-diz üstü-tüllü elbisenin cebine koydum. Arkamı dönmemle yeşil gözlerini görmem bir oldu. "Gelmişsin." diye fısıldadım. Beni kapı ve kendi arasında sıkıştırmıştı. "Evet," diye fısıldarken nefesi yüzüme vuruyordu. "Hey, Harry!" "Ah, buraya gelin çocuklar." dedi gözlerini devirirken. "Merhaba," dedi Esmer olan. "Merhaba." dedim ve uzattığı elini sıktım. "Bizi tanıyorsun, değil mi?" diye şüpheyle baktı Sarışın. "Aslında, hayır." dedim pes ederek. "Aman. Tanrım!" "Abartma Louis." Sanırım Louis, Tanrı'ya yakınırken elleriyle ağzını kapatan çocuktu. "Pekala, ben Liam. Bu Louis, bu Zayn ve son olarak bu da Niall. Harry'i tanıyorsun zaten." "Tanıştığıma memnun oldum çocuklar, ben de Essence." dedim sırıtırken. "Es, nerelerdesin?" Mag koluma vururken Liam'ı görünce koluma sarıldı. "Buradayım kardeşim." Yapmacık gülümsememi de suratıma yerleştirdiğimde sırıttı. "Merhaba, ben Liam." Maggie, Liam'ın uzattığı elini tutarken gözlerini Liam'ınkilere kilitlemişti. Süper ikiliyi izlerken hemen Liam'ın arkasında duran Harry'e baktım. Gözleriyle işaret ettiği yeri takip ettiğimde bahçeye çıkmamı istediğini anladım. "Sonra görüşürüz çocuklar." "Görüşürüz Essence." dediler hep bir ağızdan. "Bekle, ben de geliyor-" "Neden Liam ile birkaç kadeh bir şeyler içmiyorsunuz?" diye sözünü kesti Harry Mag'in. "Harika olur!" Liam yerinden sıçradığında Maggie'nin gözleri Liam'a kaydı. "Pekala." derken gülümsedi ve Liam'ın davet ettiği koluna girdi.
*********
"Oldukça kalabalık bir parti." dedi Harry bahçeye çıktığımızda. "Farkındayım," dedim ve kafamı kaldırıp onu izlemeye başladım. Bana baktığında gözlerimi kaçırdım. Bunu anlamış olmalı ki kıkırdadı. "Kapa çeneni." dedim dirseğimi karnına geçirdiğimde. "Tamam." Ellerini "Ben suçsuzum" edasıyla havaya kaldırdığında oldukça sesli bir kahkaha attım. "Ah, Es! Seni gülerken görmek ne kadar hoş!" Harry ile arkamızdan gelen sesi takip ettik. "Seni tanıyor muyum?" diye tısladım. "Sence?" Dedikten hemen sonra saçlarını sol omzunda topladı. Aman Tanrım. Bu bir Cens dövmesiydi.
En son Mathers. tarafından Ptsi Eyl. 24, 2012 11:36 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Ptsi Eyl. 03, 2012 10:14 pm
Oha mükemmel olmuş aşkım, ay inanmıyorem sonunda tanıştık :L <3 <3 koluna mı girdiim oley dsgsdfhg :kahkaha: gözlerim kilitlenir tabi <3 :C süperdi lan süper süper <333333333333333
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Ptsi Eyl. 03, 2012 10:15 pm
Reason&. demiş ki:
Oha mükemmel olmuş aşkım, ay inanmıyorem sonunda tanıştık :L <3 <3 koluna mı girdiim oley dsgsdfhg :kahkaha: gözlerim kilitlenir tabi <3 :C süperdi lan süper süper <333333333333333
Teşekkürler aşkıım. Evet, sonunda :D Yeriiim <3
Lullaby*
Konu: Geri: Just Want to Love. Ptsi Eyl. 03, 2012 10:31 pm
Evet louis o çocuk bi de benim aşkım :L
Bi de çok güzel olmuş devmmm <3
beyourself`
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Eyl. 04, 2012 8:01 am
Ovvv olaylaar kızışıyoooorr. <3 Final yapma ya ben çok seviyorum, çok güzeeel. :) Emeğine sağlık yavyum en kısa zamanda devaaaaamm. :oley:
harrylove
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Eyl. 04, 2012 8:30 am
bencede final yapma okuyucularını düşün
Colorfullife'
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Eyl. 04, 2012 11:46 am
Süperr olmuş :L Ellerine sağlık ^^:
Mary Jo FOUR
İsim : Demet Mesaj Sayısı : 4326 Yaş : 27 Nerden : İzmir Kayıt tarihi : 18/06/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (200/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Salı Eyl. 04, 2012 7:53 pm
Neler kaçırmışım öyleee. Çok güzel birtanem :L
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Eyl. 05, 2012 6:02 pm
Kaptan*12 demiş ki:
Evet louis o çocuk bi de benim aşkım :L
Bi de çok güzel olmuş devmmm <3
Teşekkür ederim canıım <3
beyourself` demiş ki:
Ovvv olaylaar kızışıyoooorr. <3 Final yapma ya ben çok seviyorum, çok güzeeel. :) Emeğine sağlık yavyum en kısa zamanda devaaaaamm. :oley:
Aynen öyle <3 Teşekkür ederim ama yorum yok ki :S
harrylove demiş ki:
bencede final yapma okuyucularını düşün
Pekala o zamaan.
Colorfullife' demiş ki:
Süperr olmuş :L Ellerine sağlık ^^:
Teşekkür ederim canım :M
KingofCarrot demiş ki:
Neler kaçırmışım öyleee. Çok güzel birtanem :L
Teşekkürler canıım :M
Bundan sonra +5 yorum gelmeden yeni bölüm gelmeyecek :S
Bölüm 6-Mrs. Tomlinson
"Harry, arkadaşlarının yanına döner misin?" Harry nedenini sormak istercesine kaşlarını kaldırmış beni izliyordu. "Lütfen," diye mırıldandım. "Seni yalnız bırakmayacağım." "Ah, ne kadar da aşk dolu!" Çığlık atarmışçasına konuşan Cens, sinirimi bozmaya devam ediyordu. "Harry, hemen git." "Neler oluyor?" "Soru sorma ve lütfen git." "Harry," Bu Mag'di. "Benimle gelir misin?" Mag'e minnet dolu bakışlar yollarken Harry hala beni izliyordu. "Harry, bu önemli. Lütfen." "Yeniden geleceğim." dedikten sonra Mag'i takip etmeye başladı. Gözden kaybolduklarını gördüğümde hemen ayağa kalkıp aptal Cens'in burnunun ucunda bittim. "Sen. Kimsin?" diye tısladım dişlerimin arasından. "Beni tanımamana şaşırdım, tatlım. Kaç kişi kardeşini gözlerinin önünde öldürdü ki?" "Ashley..." diye mırıldandım. "Burada ne arıyorsun, seni sürtük?" Arkamı dönmüş ellerini göğsünde kenetlemiş Gris'e baktım. "Kendine koruma mı tuttun yoksa?" derken şaşırmış pozu verebilmek için ellerini ağzına götürdü. "Hayır, onlar benim ailem." dedikten hemen sonra Pris, Nora, Shelby, Giselle, Maggie, Emma, Calla ve Ora görüldü. "Ve biliyor musun? Seni öldürürken büyük zevk alacaklar." Ben yarım ağız gülerken o ise korku dolu bakışlarını üzerimizde gezdirdi. "Seni bulabilmek için tam 20 yılımı harcadım. Ayağıma kadar geleceğini bilseydim, vakit kaybetmezdim." Benden kaçacağı sırada Emma önüne çıktı. "Daha yeni geldin, tatlım. Partilerimiz eğlenceli olur." dedi yapmacık bir gülümsemeyle. Emma'dan kaçarken Mag'e takıldı. "Yoksa sıkıldın mı?" Dudaklarını büzüp kollarını göğüs hizasında birleştirdi. "Seni kendi ellerimle öldüreceğim vampir bozuntusu." dedikten sonra hızla yanına yaklaştım. Boynunu kırdıktan sonra Gris, Ashley'i kollarından tutup sürüklemeye başladı. "Siz burada kalın, biz Gris'le karşıdaki ormanda onu yakacağız." "Tamam, Pris." Pris ve Gris karanlıkta kaybolurken diğerleri de içeriye giriyorlardı. "Ona ne söyleyeceğim?" "Harry?" "Doğru tahmin, Mag." "Adımın geçtiğini duydum." Gamzelerini belli edercesine gülerek yanımıza yaklaşan Harry'e baktım. "Ben içerideyim." Mag, bize el sallayıp içeriye girdi. "Kimdi o?" "O," dedim ve sesli bir yutkunmanın ardından aklıma gelen ilk yalanı söyledim. "Eski bir dost." "Ne istiyor?" "Bilmiyorum." "Her neyse, nerede kalmıştık?" derken sırıtıyordu. Birden ona sarılma isteğimi bastıramadım. Son hatırladığım: yeşil gözlü kıvırcık'ın bana sarılan kolları.
*********
"Harikaydı!" derken çığlık atıyordu Nora. Maggie ile Nora'nın bu haline gülüp onu dinlemeye devam ettik. "Sonra gözlerimin içine baktı. Tanrım, gözleri bir harika!" "Telefonunuz çalıyor, Bayan Tomlinson." dedi Gris bıkkın bir ses tonuyla. "Bayan Tomlinson" kelimesinin üzerine Mag ile koca bir kahkaha attık. Nora telefonuyla meşgulken odasına doğru yürüyordu. Tam o sırada Pris içeri girdi. "Bensiz halledemeyeceğinizi zaten biliyordum." derken etrafa göz atıp gözlerini devirdi. "Kaldırın bir taraflarınızı da şuraları toplayalım." Herkes of'larken Emma ile Gris kapıya doğru yürüyorlardı. "Siz de bize yardım edeceksiniz gençler." Gris, Pris'e göz atıp "Ben böyle iyiyim bebeğim." dedi ve Pris'e öpücük yolladıktan sonra Emma'nın elinden tutup dışarı çıktılar. "Bu haksızlık!" "Kesinlikle!" diyen Ora, Calla'a katılıyordu. "Neden biz buraları toplarken onlar dışarı çıkıyor?" Başımı sallarken çatık kaşlarla Maggie'i onaylıyordum. "Aman Tanrım!" Hep birlikte çığlık atan Shebly'i izlerken, Shelby ise leopar desenli sütyenini yerden alıyordu. "Bunun burada ne işi var?" Ona baktığımızı fark ettiğinde yanakları kızardı ve sütyenini içine sokmaya çalıştı.
*********
"İşte yorgunluk kahvelerimiz geldi!" Nora, elindeki kahvelerin birini bana, diğerini de Ora'a verirken aramıza oturdu. "Sen içmeyecek misin?" "Ben sade kahve sevmem Ora. Mag, kendine ve bana sütlü kahve yapacak." derken sırıtıyordu. Kıkırdadım ve esas soruyu sordum. "Bay Tomlinson, Bayan Tomlinson'u neden aramış?" "Elindeki kahveye şükret, sevgili kız kardeşim." Yüzündeki yapmacık gülümsemeyle kahkaha attım. "Her hafta parti vermeliyiz!" "Parti kızı Ora, vaov!" diye sırıttı Nora. "Kimmiş parti kızı?" Elindeki kahvelerle bahçeye giren Maggie, meraklı gözlerle bize bakıyordu. Nora ile aynı anda "Ora Earle!" dediğimizde Mag, "İyi değilsiniz." bakışlarını üzerimizde gezdirdi. "Louis ne diyor?" Kendini yer yastıklarına atan Maggie, kahvesinin dökülmemesine özen gösteriyordu. "Partinin harika olduğunu falan işte." "Sadece parti yani." dedim imalı imalı bakarak. "Ne bekliyorsunuz?" "Seni özlediğini söylemedi mi yani?" diye sırıtan Ora'a, Mag ile eşlik ettik. "Liam neler yapıyormuş? Bir daha ki içkiyi ne zaman içiyorsunuz Mag?" dedi ve meydan okuyan bakışlarını bana çevirdi. "Ya Harry? O da seni özlemiş olmalı. Sarılacak biri de lazımdır şimdi." "Çok kötüsün." Omzuna vurdum. "Sizden kötü olamam."
En son Mathers. tarafından Ptsi Eyl. 24, 2012 11:34 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Hazel
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Eyl. 05, 2012 6:04 pm
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Eyl. 05, 2012 6:25 pm
gerçekten harika tatlım
Chelsea
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Eyl. 05, 2012 6:28 pm
harrylove demiş ki:
gerçekten harika tatlım
Teşekkürler canıım.
Mary Jo FOUR
İsim : Demet Mesaj Sayısı : 4326 Yaş : 27 Nerden : İzmir Kayıt tarihi : 18/06/12 Kişisel Sayfa Kullanıcı Seviyesi: (0/0) Rep Seviyesi: (200/5000) Uyarı Seviyesi: 0
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Eyl. 05, 2012 6:35 pm
oyoyoyoyooyoyoyoyoy çok güzel bayıldıım. Yeni bölümü hemen goygoygoygoygoygoy :D
Reason&.
Konu: Geri: Just Want to Love. Çarş. Eyl. 05, 2012 6:37 pm
"Harry," Bu Mag'di. "Benimle gelir misin?" kurtarıcınım kankam <3 :bisiklet:
"Yoksa sıkıldın mı?" Dudaklarını büzüp kollarını göğüs hizasında birleştirdi. hahah çok pis dalga geçiyoms vuu :zıp zıp: